Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10102 Esas 2013/12978 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkilinin Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/562-602 sayılı kararı ile aylık 250 TL nafakayı davalıdan aldığını, aradan geçen 6 yıllık sürede müvekkilinin giderlerinin arttığını, günün ekonomik şartları, müvekkilinin başkaca bir gelirinin olmayışı, davalının ise emekli maaşının ve köyde arazilerinin olması dikkate alınarak aylık nafakanın 550 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı duruşmada alınan beyanında; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının ayrı yaşamada haklı olduğu, davalının önceki mahkeme kararındaki nafakaya karar verilmesini gerçekleştiren olaylarda bir değişiklik olduğunu iddia ve ispat etmemesi üzerine tarafların ayrı yaşamalarının davacı açısından haklılık oluşturduğu; davacının nafakadan başka bir iş ve gelirinin olmadığı, kirada oturmakta olduğu, hatta dava masraflarını bile karşılayacak durumda olmadığından bahisle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Mevcut dosya içeriğinden; davalının 765 Sayılı TCK Md. 46 kapsamında sağlık raporunun bulunduğu anlaşılmıştır. Fiil ehliyeti; mahkemece resen dikkate alınması gereken bir dava şartıdır. Öncelikle davalının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı, kısıtlı olup olmadığının araştırılması kısıtlığını gerektirir düzeyde bir akıl hastalığının bulunması halinde durumun yetkili mercilere ihbar edilerek davalıya vasi tayin ettirilmesinden sonra dava dilekçesi ve duruşma gününün vasiye tebliği cihetine gidilmesi gerekirken; davanın esasına girilerek esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.