8. Hukuk Dairesi 2011/1468 E. , 2011/6070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve ...ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 09.12.2010 gün ve 578/1610 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, eldeki ve birleşen dava dosyasında, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak Hazine adına tapuda kayıtlı 101 ada 55 parsel kapsamında kalan taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, kazanma koşullarının mevcut olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı ..., aynı raporda B harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ham toprak niteliğindeki dava konusu 101 ada 55 parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, ileride tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün bulunduğundan 30.09.1998 tarihinde belgesizden Hazine adına tespit edilmiş, 25.11.2004 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.
Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yöreye ait 1954 yılında çekilmiş hava fotoğrafı keşif sırasında taşınmaz başında uygulanmış ise de; yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi uygulanan hava fotoğrafı oldukça eski olup taşınmazın niteliğine ve zilyetliğin başlangıç tarihi ile kazanmayı sağlayan zilyetlik olgusunu belirlemekten uzaktır. Ayrıca yöreye ait tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş (1975-1980 yılları arası) hava fotoğraflarının bulunup-bulunmadığı açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorulmamıştır.
Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Böyle bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilmesi için niteliğinin açıkça belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen imar ve ihyaya ilişkin olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması, kazanma koşullarının kanıtlanması gerekmektedir. Az önce de açıklandığı üzere; böyle bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için emek ve para harcanmak suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten tespit tarihine (1998) kadar 20 yıldan fazla süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir.
Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1975-1980 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmesi ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülebilmesi, taşınmazın sınırlarının açıkça belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür.
Mahkemece, ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1975-1980 yılları ) iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları bulunup-bulunmadığının usulüne uygun olarak Harita Genel Komutanlığı’ndan sorulması, bu tarihlere ait hava fotoğraflarının varlığının belirlenmesi halinde getirtilmesi, keşifte uygulanması, stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği, kullanım süresinin, ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespiti, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.