3. Hukuk Dairesi 2013/10094 E. , 2013/12977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; davacı ile davalının 25.08.2004 tarihinde bu yana evli olduklarını, bu evlilikten 08.02.2006 tarihinde İlyada, 02.....2007 tarihinde de ............ isimli çocuklarının dünyaya geldiğini, davalının evini, çocuklarını ve eşini terk ederek çalışmak için ..."a gittiğini, bu süre içinde eşi ve çocukları ile hiç iletişim kurmadığını, maddi ve manevi hiçbir destekte bulunmadığını, çocuklardan İlyada"nın özürlü olduğunu, hiç bir sosyal güvencesinin bulunmadığını, bakımının çok masraflı olduğunu, beyanla davacı için aylık 300 TL, müşterek çocuklar için aylık 150"şer TL olmak üzere toplam 600 TL nafakanın davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davalı yargılama sürecinde yerel mahkeme nezdinde alınan ....09.2012 beyanında, "Davacının talep etmiş olduğu miktarı ödeyecek gücüm yoktur. Şuan işsizim. Şuan sigortam yatmamaktadır. Araştırılırsa ilgili sigorta kurumundan sorulursa bu husus tespit edilecektir. Davanın reddini talep ediyorum" şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Mahkemece; davacının talebi haklı sebebe dayanmadığından, davalınında sabit bir geliri olmadığından, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.
Somut olayda, davacı (kadın), ayrı yaşamada haklı olduğu iddiasıyla , tedbir nafakası istemektedir.
Davalı eş ve çocuklarını yanına alarak ..."a gitmediği gibi; bir süre sonra da gelip ailesini yanına alma gayreti içine girmemiş; bu süre içerisinde eşi ve çoçuklarıyla iletişime geçmemiş; eş ve çoçuklarına maddi-manevi herhangi bir katkıda bulunmamıştır. Evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmeyen birlikte yaşamaktan kaçınan davalının kusurlu olduğu ve davacının haklı nedenlerle nafaka talep edebileceği nazara alınarak; lehe nafaka takdiri gerekirken davanın reddi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece; yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek; davacının dava açmakta haklılığı kabul edilip, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde, davacının iddiasını ispatlayamadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; ayrı yaşamada haklılık olmasa dahi; davacı yanında kalan müşterek çoçuklar lehine tedbir nafakası takdiri gerekirken sözkonusu talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.