15. Ceza Dairesi 2016/2780 E. , 2016/7470 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f-son, 35/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 27.550,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 23/12/2013 tarihli ve 2009/365 esas, 2013/360 sayılı karar aleyhine... Bakanlığınca verilen 17.05.2016 gün ve 94660652-105-48-11179-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2016 gün ve 2016/217464 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık ... ile birlikte suç işleyen dosyanın diğer sanığı ..."ın temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 14/01/2016 tarihli ve 2015/19650 esas, 2016/310 sayılı ilamında, “5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak ve artırım indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle fazla ceza tayini Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince bozulmasına; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 5. fıkrasından "13775x2=27.550 TL neticeden sanığın 1 yıl 3 ay hapis ve 27.550 TL adil para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin çıkartılarak yerine "sonuç olarak sanığın 1 yıl 3 ay hapis cezası ve 11.480 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına...” şeklinde belirtildiği üzere, sanığın üzerine atılı suça ilişkin haksız menfaat miktarı belli olmakla, anılan Kanun"un 52. maddesi de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı anılan Kanun"un 52/2. maddesi gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak ve artırım-indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümüne ilişkin kararının ceza daireleri ortak hükümler başlıklı 4. maddesinde yer alan “Ceza Daireleri, yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır” hükmü dikkate alındığında, aynı dosyada sanık hakkında Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 14.01.2016 tarih ve 2015/19650-2016/310 sayılı kararıyla temyiz isteminin reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince kanun yararına bozma incelemesinin Yüksek (23.) Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye gönderilmesine, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.