15. Ceza Dairesi 2016/2990 E. , 2016/7467 K.
"İçtihat Metni"
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, şantaj, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda.... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/04/2015 tarihli ve 2013/24379 soruşturma, 2015/34710 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii .... Sulh Ceza Hakimliğinin 03/06/2015 tarihli ve 2015/1000 değişik iş sayılı karar aleyhine... Bakanlığınca verilen 23.11.2015 gün ve 2015-E.24239/76842 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2015 gün ve 2015/386706 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki firmanın çok uluslu ... grubunun Türkiye ayağı olduğu, şüphelilerden ... ile ..."in şirketin genel müdürü, ..."nun Finans müdürü olduğu, diğer şüpheliler ... ve ..."un ise ..... Limited Şirketinin ortakları olduğu, müşteki şirket tarafından...isimli şirketin kendilerine kesmiş olduğu faturaların sahte olduğunu, 2011 yılı öncesinde hizmet alımı olmadığı, şirketin içi boş bir şirket olduğu, kesilen faturaların müşteki şirket çalışanlarına ödenen maaşlar olduğu, müşteki şirketin almadığı hizmetler için ödeme yaptığı, şüphelilerin birlikte hareket ederek haksız menfaat temin ettiklerinden bahisle şikayette bulunmaları üzerine yapılan soruşturma kapsamında dosyaya sunulan 03/03/2015 tarihli bilirkişi raporuna karşılık müşteki tarafından sunulan 19/03/2015 tarihli hukuki mütalaa karşısında, şüphelilere atılı eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/2. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma ve 158/1 -f maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği ve anılan suçlara ilişkin değerlendirmenin yargılamayı yapacak olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden.... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 03.06.2015 tarih ve 2015/1000 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.