12. Ceza Dairesi 2021/1439 E. , 2021/7248 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
...
...
....
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/90 Esas – 2008/111 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının 2820 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 3.600,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, 03/10/2012 tarihinde kesinleşen infaz edildiği, akabinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde, davada yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar olduğunun anlaşılması ile, davacı hakkında yeniden yargılama yapıldığı ve davacının beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 14/07/2015 tarihinde kesinleştiği, mahkumiyet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının infaz edilen 3.600,00 TL adli para cezası ile birlikte 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın mahkumiyet kararı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacının tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı lehine manevi tazminata hükmolunamayacağı ancak, yargılamanın yenilenmesi ile iptal edilen mahkumiyet kararında hükmolunan ve davacı tarafından ödenen adli para cezasının daha sonradan bir şekilde davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak, iade edilmediğinin tespit edilmesi halinde ödenen adli para cezası miktarının davacı lehine maddi tazminat olarak hükmedilmesinde zorunluluk bulunması, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, söz konusu adli para cezasının davacıya iadesinin sağlandığının tespiti üzerine davacının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin tamamının hükümden çıkarılması ve yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.040,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Maliye Hazinesine verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.