Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3075
Karar No: 2020/5402

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3075 Esas 2020/5402 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin tüm kusurlarının gerçekleştiği, kadına kusur izafe edilmediği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verdi. Davalı erkek ise bu kararı istinaf etti ancak istinaf talebi esastan reddedildi. Ancak hüküm kısmında davalının istinaf talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul edilmesine karşın hüküm fıkrasında tümden reddedildiği görüldü. Bu sebeple başka temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığı ve kararın bozulması gerektiği kararlaştırıldı.
Kanun maddeleri: Boşanma davalarında hüküm verilirken, evlilik birliği temelinden sarsılmışsa ve tarafların birlikte yaşamalarının beklenmesi, toplum için yararlılık bulunmaması ve davacının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı durumlarda boşanma kararı verilir (TMK Madde 166, Türk Medeni Kanunu).
2. Hukuk Dairesi         2020/3075 E.  ,  2020/5402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı erkek tarafından tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının büyük bir kısmının gerçekleştiği, davacıya bir kusur izafe edilmediği gibi ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, davalı koca eşine kusur izafe etmediğinden savunmasının, eşinin iddialarını inkar cihetinde olacağı, dolayısıyla öğrenim gördüğü üniversiteye müzekkere yazılması ve öğrencilik durumunun ne olduğunun saptanmasının dosyaya katkısının olmayacağı, dosyaya kendisi tarafından sunulan yazışma içeriklerinden kendisine yönelik iddialarının olmadığı sonucunun çıkmadığı, aksine davacı kadın tarafından sunulan ve kendisi tarafından inkar edilmeyen yazışma içeriklerinden, eşinin ziynet eşyası dahil parasını harcadığının, eşine onu rahatsız edecek sözler söylediğinin, hatalı davranışları olduğunu kabul ettiğinin anlaşıldığı, yine tanık beyanlarından davalı kocanın eşini borçlandırdığının, etrafta kendisiyle ilgili dolandırıcılık yaptığı iddiasına varacak şekilde anılmasına sebep olduğunun, eşinin kolunu morartacak şekilde ona şiddet uyguladığının anlaşıldığı, kadının diğer iddialarının, mahkemece kabul edilmiş ise de tanık ya da başkaca delille desteklenmediğinden varit görülmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin bu şekilde temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı, boşanma kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı...” gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davalının istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik kısmen kabulüne karar verildiği halde hüküm kısmında davalının istinaf talebinin tümden reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2020 (Çrş.)





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi