3. Hukuk Dairesi 2020/371 E. , 2020/1875 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne diğer davalılar bakımdan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı Vakıf tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15.03.2013 tarihli araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davalının davacıdan bir çok araç kiraladığını, kiralanan araçlardan 6 tanesinin hasarlı şekilde teslim edildiğini ve bu hususun araç teslim tutanağında belirtilerek tutanakların karşılıklı imza altına alındığını, sözleşmeye göre zararın bağımsız ekspertiz kuruluşlarınca tespit edileceğini, sözleşmeye uygun olarak araçlardaki zararı tespit ettirdiğini ve 6 araç için toplam 15.425,66 TL hasar bedeli belirlendiğini, davacının araçlardaki hasarları sözleşmeye uygun şekilde olay akabinde polise veya kendilerine bildirmediğini ve hiçbir şekilde tutanak altına da almadığını, bu nedenle zararın kaskodan karşılanma imkanı da bulunmadığını belirterek 15.425,66 TL"nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, savunmasında özetle; davacının hasar bedelini kasko şirketinden alabileceğini, davacının tek taraflı aldığı hasara ilişkin ekspertiz raporunun kendilerini bağlamadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından hasarın 6.010,16 TL lik kısmının belgelendirildiği gerekçesiyle bu bakımından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2015/3289 E 2016/342 K sayılı ilamıyla davacının araçlarda oluşan hasar bedelinin tamamının tazminini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, bu durumda mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak araçlardaki hasarın hor kullanmadan mı, olağan kullanmadan mı kaynaklandığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak bilirkişi raporu aldırılmış, davalı ... tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona erdiğinden 05.05.2012 tarihli 6303 sayılı Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Hakkında Kanun’un tasfiye ilişkin 6. maddesi uyarınca ... ve ... davaya dahil edilmiş, davalı ajansın malvarlığını Türk Dünyası Vakfına özgülemesi nedeniyle bu vakıf da davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiş, davalı ... ve davalı valilik bakımından tasfiye sonucu aktarılan malvarlığı bulunmadığından davanın bu davalılar bakımından pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine ve bozma ilamı doğrulturunda aldırılan rapor esas alınarak 10.195,88 TL’nin davalı ...’ndan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı ... ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece hükme esas alınan bilrikişi raporunda ... plakalı araç için 3.959,23 TL, ... plakalı araç için 4.196,98 TL,... plakalı araç için 2.074,86 TL, 26 UY 675 plakalı araç için 1.215,40 TL, 26 VV 167 plakalı araç için 1.403,41 TL, 26 TK 651 plakalı araç için ise 1.303 TL hor kullanımdan kaynaklı hasar belirlenmesine rağmen, bilirkişice hesaplamada hata yapılarak hor kullanım neticesinde oluşan hasar toplamı 14.153,78 TL olmasına rağmen 10.195,88 TL hasar toplamı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle hasar toplamı 14.153,78 TL olarak tespit edilmesine rağmen hesaplamada yapılan hataya dayalı olarak 10.195,88 TL üzerinden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu her iki taraf bakımından kapalı olmak üzere, 02/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.