Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1569
Karar No: 2017/1056
Karar Tarihi: 31.05.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1569 Esas 2017/1056 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davaya konu olan bebeğin koruma altına alındığı ve evlat edinme hizmetinden yararlandırılabilmesi için anne rızasının aranmadığı talebinin mahkeme tarafından kabul edildiği ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma kararı ile bu kararın hatalı olduğu belirtilerek dosyanın yeniden incelenmesine karar verildiği belirtilmiştir. Ancak mahkemece oluşturulan kısa kararın usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 311. ve 312. maddeleridir.
Hukuk Genel Kurulu         2017/1569 E.  ,  2017/1056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “evlat edinmede ana babanın rızasının aranmaması” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 5. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 07/12/2010 gün ve 2010/607 E., 2010/1207 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17/09/2012 gün ve 2011/10202 E., 2012/21436 K. sayılı kararı ile,
    “…Toplanan delil ve sunulan belgelerden, talebe konu edilen çocuk hakkında koruma kararı verilip, kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği anlaşılmaktadır (TMK.md.312/2). Bu durumda; rızanın aranmaması kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi söz konusu değildir. Dinlenebilme koşulları bulunmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir…”
    gerekçesiyle oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, evlat edinmede ana babanın rızasının aranmaması istemine ilişkindir.
    Davacı Kurum vekili ...’nın evlilik dışı dünyaya getirdiği 15.07.2007 doğumlu kız bebeğinin koruma altına alındığını, bebeğin evlilik dışı dünyaya gelmesi, annesi ...’nın da bebeğine bakamayacağını belirtmesi nedeniyle evlat edinmek için bir aile yanına misafir olarak yerleştirildiğini, bebeğin evlat edindirme hizmetinden yararlandırılabilmesi için, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 311. maddesine istinaden anne ...’nın rızasının aranmamasına karar verilmesi talep edilmiştir.
    Yerel mahkemece ilk kararda dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı anne tarafından temyizi üzerine duruşma açılarak, davanın anneye de yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde inceleme yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalının davacı kuruma bıraktığı küçük Arzu"ya bakamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, küçüğün evlat edinmesinde anne ...’nın rızasının aranmamasına karar verilmiştir.
    Davalının temyizi üzerine hükmün Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece önceki hükümde direnilmiş, direnme kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kurum koruması altında bulunan küçük hakkında TMK’nın 312. maddesi uyarınca ana ve baba rızasının aranmaması talep edilirken herhangi bir evlat edinme işleminin varlığına gerek olup olmadığı noktasındadır.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce önsorun olarak usulüne uygun kısa karar kurulup kurulmadığı tartışılmıştır.
    Bilindiği üzere; mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    HMK’nın 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Ayrıca bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır.
    Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 19/6/1991 gün ve 323-391 E., K.; 10/09/1991 gün ve 281-415 E., K.; 25/9/1991 gün ve 355-440 E., K.; 05/12/2007 gün ve 981-936 E., K.; 23/01/2008 gün ve 29-4 E., K.; 05/10/2011 gün ve 607-604 E., K., 06/03/2013 gün ve 2012/21-1357 E., 2013/307 K. sayılı kararları).
    Somut olaya gelince; mahkemece kısa kararda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye uygun hüküm fıkrası oluşturulmayarak sadece "Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına direnilmesine" denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
    Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
    Mahkemenin yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usul ve yasaya uygun değildir.
    Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı usulden BOZULMASINA, istek halinde temyiz ilam harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi