Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden malik oldukları 120 parsel sayılı taşınmaza, tesisine elektrik götürmek isteyen davalının direk dikmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında elektrik direklerinin sökülmesi isteğinde de bulunmuşlardır. Davalı, savunma getirmemiştir. Mahkemece, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadan elattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı temsilcileri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davacılara ait 120 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davalının, öteki temyiz itirazlarına gelince; davacılar, dava dilekçesinde sadece elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında yıkım da talep etmişlerdir. Bilindiği üzere, HUMK." nun 87. maddesinin son fıkrasındaki "... müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez " hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ve böylece ıslah yoluyla müddeabihin artırılabileceği ve isteğin genişletilebileceği olanaklı hale gelmiştir. Her nekadar, davacılar yargılama sürerken yıkım isteğinde bulunmuş iseler de, bu istemleri yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gibi, HUMK.nun 88 -89. maddelerine göre kamilen yapılmış bir ıslahtan söz etme olanağı da yoktur. Davacıların, yıkım talepleri ile ilgili olarak her zaman dava açabilecekleri de kuşkusuzdur. Esasen davaya konu edilmeyen isteğin ıslah yoluyla dava konusu yapılmasına da olanak yoktur. O halde, dava dilekçesindeki istek aşılmak suretiyle HUMK"un 74. maddesi gözardı edilerek yıkım ve eski hale getirilmesine de karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.