10. Hukuk Dairesi 2015/9007 E. , 2015/8074 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve % 20 İİT istemine ilişkindir,
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davalı ... şirketi hakkındaki davanın kısmen kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 6.7.2011 tarihli trafik kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21/4. maddesidir..Anılan maddeye göre; " İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir. " hükmü öngörülmüş olup, tazmin sorumlularının bağlanan gelirlerin yarısının kusur karşılığı ile, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri yönündense kusur karşılığı ile sorumlu oldukları gözetilmesi ve ayrıca sigorta şirketinin hak sahiplerine ödeme iddiasının da araştırılması gerekmektedir.
Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler. Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99. maddeleri ile Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde bir başvurunun varlığına karşın gerekli ödemenin yapılmaması halinde, davalı ... şirketinin anılan düzenlemede öngörülen 8 iş günlük yasal sürenin sonunda temerrüde düşeceği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvurulması ya da hiç müracaatın bulunmaması halinde ise sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmayacağından, faiz başlangıcının icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kime yapıldığı ve poliçedeki hangi teminat yönünden ödeme yapıldığı, tarih ve miktarı ile sigorta şirketinin icra takibinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği dayanağı belgeler de getirtilerek, gerektiğinde sigorta şirketi kayıtları üzerinde inceleme yapılarak yöntemince araştırıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 28.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.