14. Hukuk Dairesi 2017/4515 E. , 2020/6319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacı, vasisi olduğu ...’ın murisi olan ve 25.08.2013 tarihinde ölen ... murisin terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddini tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 26.06.2015 tarih, 2015/2253 Esas-7157 Karar sayılı ilamı ile "... 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış niteleme ve değerlendirme sonucunda süreye tabi olmayan mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın süre yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak; murisin davalı ... Dairesine borçlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 463/5 maddesi gereği, vesayet altındaki kişinin mirası reddedebilmesi için sırasıyla vesayet makamından ve denetim makamından izin alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı ..., ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.11.2010 tarih, 2010/670 Esas-2010/1298 Karar sayılı kararı ile kısıtlanmış ve kendisine eşi ...’a vasi olarak atanmıştır. Türk Medeni Kanunu 463/5 maddesinin açık hükmüne karşın mirasın reddi konusunda vesayet makamından ve denetim makamından gerekli izinlerin alınması gerekir.
Öte yandan; mahkemece, davacı tarafından 26.09.2016 tarihli dilekçesi ile murisin alacaklıları olarak ... SGK ile ... Bankasına husumet yönettiği halde usule uygun davaya dahil edilmemesi ve varsa murisin diğer alacaklılarının da davaya dahil edilmesi için usulüne uygun süre verilmemesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.