19. Hukuk Dairesi 2017/5003 E. , 2019/5508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal bedelinin iadesi davası hakkında Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen 2015/44 esas ve 2016/762 karar sayılı ve 21.12.2016 tarihli hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalıdan turistik doğa gezisi faaliyetlerinde kullanmak amacıyla on ade ... marka sıfır kilometre araç satın aldığını, zamanla araçların motorlarının tamamen çalışamaz hale geldiğini, çeşitli tarihlerde servise götürülen araçların servisten çıktıktan sonra tekrar aynı arızaları vermeye devam ettiğini, delil tespiti neticesinde tanzim edilen raporda, araçların tozlu ortamda kullanıma uygun üretilmediği, ancak tanıtım ve reklamlarda araçların özellikle tozlu ortamlarda kullanmak üzere üretildiğinin açıklanıp vurgulandığı, arızaların üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek, şimdilik 50.000.-TL"nin araçların satın alındığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 10.03.2015 tarihinde eksik harcı tamamlamak suretiyle dava değerini 581.613.-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, arızaların nedeninin kullanım hatasından kaynaklandığını, herhangi bir üretim hatası bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan vekili, davacının aracı eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin turizm işi ile iştigal ettiği ve doğa gezilerinde kullanmak için davalıdan 15.04.2014 tarihinde 10 adet ... marka araç satın aldığı, araçların tanıtım broşüründe arazide ve zorlu yol şartlarında rahat sürüş, zorlu geçişlerde ve engebeli, çamurlu ve kumlu zeminlerde her türlü yol koşulunda ve arazide rahat sürüş başlığı ile tanıtıldığı, fotoğraf ve videolarda araçların her türlü yol koşullarında tozlu, sulu, çamurlu ortamda çalıştığının gösterildiği, tespit dosyasında düzenlenen raporda ve mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davacıya satışı yapılan araçlarda emme sisteminin hatalı olması durumundan kaynaklı hasarların görüldüğü, hava filtrelerinin oturma yüzeylerinin eğreti olması sebebi ile aradaki boşluklardan tozlu havanın sızdığı, araçlarda üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp olduğu, davalının ayıptan sorumlu olduğu, davacı tarafça sözleşmeden dönme iradesi kullanılarak satış bedelinin iadesinin talep edildiği, araçların toplam satış bedelinin 581.613.-TL olduğu, araçlardan ... plakalı aracın kazaya karıştığı, kaza neticesinde uğradığı 3.000.-TL değer kaybı düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile, ...,... ve ... plakalı araçların davalıya iadesine, toplam 578.613.-TL satış bedelinin araçların iade edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davaya konu edilen araçların davadan önce ve dava sırasında davalıya ve yetkili servislerine teslim edildiğini belgeleyen herhangi bir bilgi ya da delile rastlanmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, araçlarda bakım periyotlarının geç yapılmasından kaynaklı bir arıza bulunmadığı, bilirkişi raporlarında araçlardaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, er ya da geç tüm araçlarda bu yöndeki bir kullanım sonucunda tozdan kaynaklı arızanın meydana geleceğinin belirtildiği, davacı vekili tarafından, istinaf aşamasında dosyaya sunulan belgeler uyarınca davaya konu araçların plaka sorgularının yapılarak hasar kaydına ilişkin bilgilerin yer aldığı formların dosyaya sunulduğu, davalı tarafça bu yönde ayrıca herhangi bir bilgi ve savunmaya yer verilmediği gerekçesiyle de davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmün muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmün muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Her dava açıldığı tarihteki hukuki duruma göre belirlenir. Dava konusu on adet araçtan iki tanesinin dava tarihinde ve keşif incelemesi sırasında arızalı olmadığı saptanmıştır. Buna rağmen, bilirkişinin bu araçların da nasıl olsa ileride arızalanacağı görüşüne ilk derece mahkemesince itibar edilerek, bu araçların da iadesine karar verilmesi ve istinaf mahkemesinin de ilk derece mahkemesinin bu görüşünü benimseyerek davalının bu yöne ilişkin istinaf istemini reddetmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle istinaf mahkemesi kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, dava dosyasının Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Dairemiz ilamından bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.