9. Hukuk Dairesi 2014/21810 E. , 2015/34914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkı ile ihbar tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.02.2000-15.07.2013 tarihleri arasında müvekkilinin sağlık memuru olarak davalı işyerinde çalıştığını, müvekkilinin net 2.300,00 TL maaş aldığını, davalı tarafından müvekkilinin iş akdine hiçbir gerekçe gösterilmeksizin son verildiğini ve müvekkilinin hesabına 45.444,02 TL 2013 Temmuz İzin ücreti adı altında ödeme yapıldığını, müvekkilinin ücret, yıllık izin ve fazla mesai alacakları bulunduğunu bu miktarların müvekkiline yatırılan paradan mahsup edilmesini beyan ederek fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı alacağı taleplerinden oluşan, 1.000 TL kıdem 500 TL ihbar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının taleplerine ilişkin zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının fazla mesai ücretlerinin ödendiğini ve bordroya bunun yansıtıldığını, ayrıca davacıya tazminatlarının da ödendiğini, ücretin bordrolara yansıtılan ücret olduğunu, davacının kendi isteği ile ailevi nedenlerini gerekçe gösterip istifa ederek işten ayrıldığını, davalının iyi niyetli olarak davranarak davacının mağdur olmaması için kıdem tazminatının ödendiğini, davacının dava dilekçesinde fazla mesai alacağına yönelik herhangi bir harç yatırmadığını bu nedenle mahsup işlemi yapılmasının söz konusu olmadığını, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını ve davacının kullanmadığı yıllık izinlerinin de davacıya ödendiğini ve bordrolara bunun yansıtıldığını bu nedenle davacının yıllık izin alacağı bulunmadığını, davacının ibraname imzaladığını bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının işçi olarak çalıştığı sırada 14.06.2013 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatını alarak işten ayrılmak istediği, işveren temsilcisinin bunu kabul etmemesi üzerine taraflar arasında kıdem tazminatı ödenerek ayrılması noktasında sulh olduklarının görüldüğü, davalının davacının kıdem tazminatı miktarını bilirkişi raporu ve kıdem tazminatının ödendiğine ilişkin ibraname ile banka kaydı kaydı ile bir arada değerlendirildiğinde ödediğinin anlaşıldığı, davacının kendisinin işten ayrılmak istemesi karşısında ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kıdem tazminatı yanında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 14.06.2013 tarihli dilekçesiyle bazı ailevi nedenlerden dolayı 30.07.2013 tarihinde ayrılmak istediğini, kıdem ve ihbar tazminatlarından vazgeçemeyeceğini hak ettiği tutarların tarafına ödenmesini belirten dilekçe vermiştir. Davacının dilekçesi kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi şartıyla ayrılmaya yönelik bir ikale teklifidir. Davacının işten çıkışı 15.07.2013 tarihi itibariyle yapılmıştır. İşten çıkarken kıdem tazminatına ilişkin bir ödeme yapıldığı görülmektedir. Davacıya ihbar öneli kullandırılmamıştır. Davacı işten ayrılmasını ihbar tazminatının da ödenmesi koşuluna bağlandığı gibi iş sözleşmesinin 30.07.2013 tarihinde sona ereceğini belirtmiştir. Ancak iş sözleşmesi bu tarihten önce işverence sonlandırılmıştır.Bu nedenle davacının ihbar tazminatına da hak kazandığı kabul edilmelidir. Mahkemece ihbar tazminatı isteminin reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.