Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3879
Karar No: 2020/3861
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3879 Esas 2020/3861 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3879 E.  ,  2020/3861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; müvekkillerinden ..."nın 12/01/2005 tarihinde davalı sürücü ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı araçın aşırı hız, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu müvekkiline çarparak yaralanmasına sebep olduğunu belirterek davacı ... için 100.000,00 TL manevi, 200.000,00 TL maddi, eşi ... için 20.000,00 TL manevi, 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, çocukları ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi, 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davalı ... Ulaşım Hiz. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın reddine, davacılar ..., ..., ..."nın açtıkları maddi tazminat davasının reddine, Davacı ... yönünden maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile yaralanma nedeni ile 55.070,98 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar ..., ... ve ... sigorta A.Ş"den (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak)
    müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya ödenmesine, tedavi gideri nedeniyle 33.477,44 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... ve ..."ten alınarak davacı ..."ya ödenmesine, Tedavi gideri yönünden sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine, manevi tazminat yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 30.000,00 TL diğer davacılar ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Yurdagül Çiçekten alınarak davacılara verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirlenen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan malüliyet tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, karar tarihinden sonra davalı ... davacı yan ile sulh olunduğu,27.05.2016 tarihli ibraname ve sulh anlaşması gereği maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiği görülmüştür. Ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olup, sunulan sulh ibranamenin açılan davadaki talepler yönünden etkisinin ne olacağının değerlendirilmesi gerekmekte olup, iddia olunan ödemenin ve ibra keyfiyetinin araştırılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi
    giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
    Mahkemece, davacı vekiline 6111 sayılı yasa kapsamında müracatta bulunması ve SGK yı davaya dahil etmesi için süre verilmiş, davacı vekili verilen süreye ve kesin sürelere rağmen SGK yı davaya dahil etmemiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporlarında; belgeli tedavi giderlerinin hesaba dahil edildiği görülmektedir. Bu raporda, 6111 sayılı Kanun kapsamındaki tedavi giderleri yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı ve davacı tarafça belgesi sunulan tüm giderlerin toplanmasıyla yetinildiği görülmekle, anılan rapor hükme esas almaya elverişli nitelikte değildir.
    6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler dikkate alındığında; 6111 sayılı Kanun ile KTK"da yapılan değişiklik gereği, trafik sigortacısının sorumluluğunun son bulduğu belgeli tedavi giderleri yönünden, trafik sigorta poliçesi gereği sigortacısına prim ödeyerek sorumluluğunu aktaran araç işleteni ile işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün de sorumluluğunun son bulduğu gözetilmelidir. Bu yönün gözetilmemiş oluşu da eksik inceleme mahiyetindedir.
    Açıklanan tüm bu maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; yargılamanın devamı sırasında 6111 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği ve tedavi giderleri yönünden SGK Başkanlığı"nın yasal hasım haline geldiği gözetilip SGK Başkanlığı"nın davaya dahil edilmesi için süre verilmesine rağmen davacı tarafça yasal hasım SGK"nun davaya dahil edilmediği gözetilerek; davaya konu edilen tedavi giderlerinden, KTK"nun 98. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği, SGK"nın sorumluluğunda bulunan ve bulunmayan tedavi giderlerinin belirlenmesi için, konusunda uzman doktor bilirkişiden denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınarak SGK"nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin saptanması; 6111 sayılı Kanun gereği SGK"nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ile belgesiz tedavi giderlerinden trafik sigortacısı da dahil olmak üzere tüm davalıların sorumlu tutulması; Kanun gereği SGK"nın sorumluluğu kapsamında olan tedavi giderleri için red kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle
    duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geldiği tarih geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."e geri verilmesine 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi