9. Hukuk Dairesi 2014/23760 E. , 2015/34905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 17. İŞ MAHKEMESİ(SOSYAL GÜVENLİK)
TARİHİ : 22/04/2014
NUMARASI : 2013/321-2014/177
Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ücret alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak işveren tarafından feshedildiği iddiasıyla teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ayrıca ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, prim ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, çalıştığı döneme ait tüm ücretlerini aldığını, senedin teminat senedi olmadığını şirkete olan borcu nedeniyle alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının hizmet süresinin 1 yılın altında kalması nedeniyle kıdem tazminatının, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal eylemi nedeniyle iş akdi işveren tarafından haklı olarak feshedildiğinden ihbar tazminatı taleplerinin reddine, haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı ispatlanmasına rağmen prim uygulamasının bulunduğu ve primin fazla çalışmayı karşılamadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle fazla çalışma ücreti talebinin reddine, ücret talebinin kabulüne, ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin kısmen kabulüne ayrıca senet nedeniyle menfi tespit talebinin kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacılar avukatı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmayacağı uyuşmazlık konusudur.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim(komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur.
Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. İşçinin fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla mesai ücretini de kapsadığı ve bu nedenle mahsubu gerektiği gerekçesi isabetli değildir. Ancak bu şekilde çalışan işçi fazla mesai yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekecektir. Bu durumda ise davacının fazla mesai ücretinin sadece % 50 zamlı kısmının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemece, fazla çalışma ücreti talebi davacıya prim ödemesinin bulunduğu ve primin fazla çalışma ücretini karşılamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Prim esaslı çalışan davacının fazla çalışmanın asıl kısmını aldığı gözetilerek %50 zamlı kısmının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile fazla çalışma ücreti talebinin reddi hatalıdır.
3- Davacıların davalı işyerinde çalışan S.. B.. ile teminat senedinde imzası bulunan annesi H.. B.. oldukları, Hafize’nin talebinin sadece senet nedeniyle menfi tespite ilişkin olup, davalıya ait işyerinde çalıştığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı halde hüküm fıkrasının işçilik alacaklarına ilişkin bentlerinde HMK.nun 297. Maddesine aykırı olarak her bir davacının hakları belirtilmeksizin “..davacıya verilmesine..” şeklinde hüküm kurulması hatalıdır.
4- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.