12. Ceza Dairesi 2013/12277 E. , 2014/5477 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Yaralama
Hüküm :TCK"nın 89/1, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz saat 18:30 sularında açık havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, 8 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki otomobille yanında eşi katılan da bulunduğu halde seyir halinde bulunan sürücü ..."ın, karşı yönden idaresindeki otomobille seyreden ve düğün konvoyundaki bir aracı sollamaya çalışan sanığı fark edince sellektör yaparak uyardığı, buna rağmen sanığın, şerit ihlaline devam etmesi üzerine, sürücü ... yavaşlayarak durdurduğu aracına, kimliği belirsiz sürücünün arkadan çarpması üzerine katılanın, aracın ön konsoluna çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; kusur durum ve derecesini belirlemenin dosyadaki bilgi ve belgelerden hareketle bizzat hakimin yetkisinde bulunduğu, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konuda bilirkişi incelemesine gerek olmaması, kaldı ki dosyanın tevdi edildiği trafik polisi bilirkişi tarafından dosya kapsamındaki delillerden hareketle düzenlenen 23.08.2010 tarihli bilirkişi raporunun da oluşa uygun olduğu anlaşıldığından; tebliğnamede, olay mahallinde keşif yapılması ve dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek tarafların kusur durumuyla ilgili rapor alınması yönünde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, herhangi bir kazanın vuku bulmadığına ve yaralanmanın gerçekleşmediğine, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiğine, eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.