8. Hukuk Dairesi 2011/1867 E. , 2011/5983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Eyup Kısa ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.11.2010 gün ve 930/1563 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; Hazine adına ham toprak niteliğiyle tespit ve tescil edilen 111 ada 232 sayılı parsel içerisinde vekil edenine ait bir kısım yerin aynı taşınmazla birlikte tespit ve tescil edildiğini, babasından vekil edenine kaldığını ve yapılan paylaşım sonucu vekil edenine düştüğünü, 35 yılı aşkın bir süreden beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu belirterek anılan parsel içerisinde aynı ada 105 nolu parsele bitişik 3000 m2’lik kısım bakımından Hazinenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescil edilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, teknik bilirkişi ...’ın 14.10.2010 tarihli raporuna ekli krokide 111 ada 232 parsel içerisinde A harfi ile işaretlenen 5338,50 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece; her ne kadar esastan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava konusu 111 ada 232 sayılı parselin kadastro tutanağının üst kısmında parsel hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2006/279 ve 320 (310) Esas sayılı dosyalar ile davalı olduğu açıklanmış, ... 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 3.3.2009 gün ve 2820 sayılı karşılık yazılarında ise anılan parsel hakkında kadastro mahkemesinde davanın bulunduğu bildirilmiştir. Yine ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.6.2010 tarih ve 832 sayılı karşılık yazılarında da 111 ada 232 parselle ilgili olarak ... Kadastro Mahkemesinin 2006/279 Esas sayılı dosyasıyla açılmış davanın bulunduğu belirtilmiştir. Eldeki dava ise 10.08.2009 tarihinde açılmıştır. Kadastro tutanağı henüz kesinleşmemiştir. Kural olarak, davacının kadastro mahkemesinde açılan davaya katılma konusunda istekte bulunması gerekirken, tespitten sonra genel mahkemede açılan bu dava ile istekte bulunmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D bendinde; “Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanılarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların” da kadastro mahkemesinde bakılacağı açıklanmıştır. Bu durum karşısında davacının açmış olduğu eldeki bu davanın kadastro mahkemesinde bulunan davaya katılma isteği niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. fıkrası uyarınca gerçek hak sahiplerini ancak kadastro mahkemesi belirler.
Şu halde saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında 111 ada 232 sayılı parsel hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2006/279 ve 2006/320 (310) Esas sayılı dosyalarla derdest dava bulunduğu anlaşıldığına ve davacının eldeki dava bakımından isteğinin kadastro mahkemesinde açılan davaya katılma niteliğinde bulunduğuna göre dava dilekçesinin görev yönünden reddiyle dosyanın görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.