Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/72
Karar No: 2021/1156
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/72 Esas 2021/1156 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/72
KARAR NO: 2021/1156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2019/212 E- 2019/650 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin davalı şirketle ticari ilişkiye girdiğini, bu iş karşılığında davalı yanca müvekkiline ... Dilovası şubesine ait 31/08/2014 tarih ve ... numaralı 34.700,00 çekin verildiğini, çeki ibraz ettiğinde çekin ibraz süresi gelmediğinden bahisle çekin bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine 01/10/2014 tarihinde tekrar bankaya gittiğinde bu kez de ibraz süresinin geçtiğinden bahisle çekin ödenmediğini belirterek, 34.700,00 TL alacağın, dava tarihinden itibari ile işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir. Davalıya dava ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edildiği cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...TTK' nın 808. Maddesi gereğince hamlin başvurma hakkını kullanabilmesi için çekin ibraz edilmiş olması gerekmektedir. Ancak çek bankaya ibraz edilmemiştir. Davacı vekilinin aksi yönde beyanları var ise de usulüne uygun bir ibrazın gerçekleşmemiş olduğu sabittir. TTK' nın 818/1-m maddesi yollaması ile TTK'nın 732. Maddesi gereğince; çekten doğan hakkın korunması için gerekli işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması nedeni ile çekin keşidecisi hamile karşı onun zararına zenginleşmiş olacağı ve bu zenginleşme kadar borçlu olacağı açıktır. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca da ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia edendedir. Çekin keşide tarihinin 31.09.014 olarak yazılı olması TTK' nın 789/1-e maddesi uyarınca geçerli kabul edilemeyecek ise de Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ilamları doğrultusunda çekteki keşide tarihinin geçerli kabul edilmemesi aşırı şekilcilik olarak değerlendirilecek olup çek geçerli sayılmıştır. Aynı zamanda İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2019/329 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; çekin keşide tarihi 31.09.014 olarak yazılmış ise de; Eylül ayının 31. günü söz konusu olamayacağından bu durumun yanılgıdan kaynaklandığı ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemeyeceği belirtilerek keşide tarihinin Eylül ayının son günü olarak yazıldığının kabulü gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle davacı tarafın hamili olduğu çeke ilişkin usulüne uygun bir ibraz olmadığından başvuru hakkını kullanamayacak ise de;TTK' nın 818/1-m maddesi yollaması ile TTK'nın 732.maddesi uyarınca keşideci davalıya sebepsiz zenginleştiği ölçüde başvuru yapabilecektir. Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi dosyaya sebepsiz zenginleşmediğini gösteren deliller sunmamış olup davanın kabulüne, kabul edilen bedele talep ile bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle; davanın kabulü ile 34.700,00 TL'nin, 29.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Davacı tarafın dava dilekçesine bakıldığında itirazın iptali davasının konusu olarak, İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasını gösterdiğini, ancak mahkemenin, tarafların talebi ile bağlı kalması gerekirken hukuka aykırı şekilde Gebze ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile ilgili karar vermiş olduğunu, Takibe konu çek incelendiğinde, çek üzerindeki keşide tarihinin 31.09.2014 olarak yazılmış olduğunun görüleceğini, şekil şartlarını sağlamadığı açıkça anlaşılan çek ile ilgili ilk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, Dava konusu açısından likit alacaktan bahsedilemeyeceği halde müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, süresi içinde ibraz edilmeyen çeke ilişkin olarak, lehdardan çeki ciro yoluyla devralan hamilin, TTK'nın 732. maddesi maddesi uyarınca, davalı keşideciye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşme davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu çekteki keşide tarihinin 31.09.2014 olarak gösterilmesi karşısında, her ne kadar Eylül ayının 31. günü söz konusu olamaz ise de bunun yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğinin ve keşide tarihinin Eylül ayının son günü olarak yazıldığının kabulü gerekmektedir (Yargıtay 11.HD'nin 28/11/2016 tarih, 2016/13050 E. 2016/9134 K.sayılı ilamı). Somut olayda, dava ve takip konusu çeklerin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediği sabittir. Bilindiği gibi keşideci çek ödeninceye kadar sorumludur. Çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olması, alacaklının alacağının ortadan kalktığı anlamına gelmeyeceği gibi borçlu keşidecinin sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Yargıtay'ın uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay 11.HD nin 07.02.2013 tarihli ve 2013/235 E. 2013/2063 K. Nolu kararı ). Davaya esas İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının ..., borçluların ... Ltd.Şti., ... oldukları, 34.700,00 TL asıl alacak ve 2.671,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 37.371,66 TL tutarındaki alacak için takip başlatıldığı, takip sebebi olarak 31.08.2014 tarihli, 34.700 TL miktarlı ... Bankası çekinin gösterildiği; itiraz eden vekilinin icra dosyasına itirazında, müvekkilinin merkez adresinin Gebze'de olması sebebiyle Gebze İcra Dairesinin yetkili olduğundan bahisle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, yine müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığından borca ve borcun ferilerine ve işlemiş faize itiraz etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisinin ..., lehtarının ... olduğu, çek bedelinin 34.700,00 TL, keşide yerinin Gebze, keşide tarihinin ise 31.08.2014 olduğu, çek üzerindeki ilk cirantanın ... olduğu, ...'nin ise çek üzerindeki ikinci ciranta konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Çekin arka yüzünün fotokopisinde ...'nin 02.10.2014 tarihinde çeki elden teslim almış olduğuna ilişkin imzalı beyanının olduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesince usulüne uygun bir ibraz olmadığından, davacı tarafın hamiline olan çeke ilişkin başvuru hakkını kullanamayacağı, ancak davacının keşideci davalıya sebepsiz zenginleşme nedeniyle başvuru yapabileceği sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayın incelenmesinde; davacının dava konusu çeke ciro yoluyla hamil olduğu benimsenerek süresinde bankaya ibraz edilmeyen bu çek nedeniyle keşideciden sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine göre talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu hamiline düzenlenmiş çekin lehdarı ve ilk cirantasının dava dışı ..., ikinci cirantanın ise davacı olduğu anlaşılmaktadır. Çek, davacı tarafça icra takibine konmuştur. Davaya esas çekin, ... tarafından davacıya devredildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda eldeki alacak davasının tarafları arasında görünürde bir temel ilişkinin varlığından söz edilemez.Birbirini takip eden ve kopukluk bulunmayan muntazam ciro silsilesine göre, davacı çekin yetkili hamili olup, çekin halen davacının elinde bulunması çek bedelinin ödenmediğine karine teşkil eder. Bu karinenin aksi, yani ödemenin varlığı, ancak ciranta ile hamil veya keşideci ile hamil arasında düzenlenmiş yazılı bir belgeyle ispat edilebilir. Keşideci/davalı ... Ltd.Şti. lehtar/ciranta arasındaki hukuki ilişki davacıyı bağlamaz ve davacı aleyhine sonuç doğuramaz. Bu durumda dosya kapsamına göre, davacının çekin meşru hamili olduğu, çek bedelinin ödendiği savunmasının ispat edilemediği ve keşidecinin davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği gözetilerek davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir.Dava alacak davası olup ilk derece mahkemesince icra inkar tazminatına karar verilmesinin de söz konusu olmadığı dikkate alındığında, davalının icra inkar tazminatı konusundaki istinaf nedenlerinin dinlenmesi mümkün değildir.İstinaf başvurusu yapılırken ihtiyati haciz talebinde bulunulmakla; ilk derece mahkemesindeki yargılama aşamasında davalı vekilince bu hususta yapılan bir talep ve bunun üzerine ilk derece mahkemesince verilmiş bir karar da yoktur. Kaldı ki eldeki dava açısından davalının mahiyeti gereği davalının ihtiyati haciz talebinde bulunabilme koşulları da zaten oluşmamıştır.Bahsi geçen sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 1.777,77 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.09.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi