8. Hukuk Dairesi 2011/1450 E. , 2011/5979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Kullar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.11.2010 gün ve 154/167 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar Hazine vekili ile Kullar Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekilleri dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 11000 m2 yüzölçümlü taşınmazın vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, içerisinde armut ağaçlarının yer aldığını, armut ağaçlarının ve taşınmaza ektiği ürünlerin gelirlerinden yararlandığını, miras bırakan ...’ün 1948 yılında vefat ettiğini, yapılan rızai taksim sonucu 1750 m2’lik yerin vekil edenine düştüğünü belirterek dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin köy merası olduğunu, köy boşluğu niteliğinde görülen bu yerin futbol sahası olarak kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişiler Ümit Kılcı ve ...’ın 22.3.2010 tarihli raporlarına ekli krokide A harfi ile işaretli 1459 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile armut bahçesi niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı taraflarından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, paylaşım ve imar-ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil davasıdır.
Keşifte dinlenen uzman bilirkişi ziraat mühendisi ...31.3.2010 tarihli raporunda; taşınmaz üzerinde teraslama yapıldığını, tahmini 50-55 yaşlarında 7 adet armut ağacı yetiştirilmek suretiyle tarım arazisi olarak kullanıldığını, 10 yaşlarında 1 adet armut çögürü ile 1 adet zeytin ağacı bulunduğunu, yaklaşık olarak 10-12 yaşlarındaki delice üzerinde üç yıllık aşılanmış zeytin ağacı olduğunu, taşınmazın geriye kalan kısımlarında hiçbir şekilde tarımsal üretim amacıyla kullanımının söz konusu olmadığını ve arazinin işlenmediğini, taşlık ve kayalık olduğunu tespit ettiğini açıklamıştır. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre dava konusu yerin imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde açıklanan imar ve ihyaya ilişkin tüm olumlu ve olumsuz koşulların tespit edilmesi zorunludur. Bunun dışında Hazine savunmasında dava konusu yerin köyün merası; köy muhtarı ise, bu yerin köy boşluğu olduğunu ileri sürdüklerine göre somut olayda kadim ve tahsisli mera araştırmasının da yapılması gerekir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davanın açıldığı 22.8.2007 tarihinden en az 20 yıl öncesine ait (1975-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu Kullar Köyü"ne ait kadim ve tahsisli mera kayıtlarının olup olmadığının İl, İlçe Özel İdare ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, varsa kadim ve tahsisli meraya ilişkin harita, kayıt ve belgeler getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra uzman bilirkişi jeodezi ve fotoğrametri uzmanı harita mühendisi, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla sözü edilen kayıt ve belgeler ile hava fotoğraflarının yeniden yapılacak keşifte uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazın imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirilip getirilmediği veya hangi nitelikte bulunduğu hususlarının saptanması, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, uygulanacak kadim ve tahsisli mera kayıtları ile haritalara göre dava konusu yerin kadim veya tahsisli mera kayıtları kapsamlarında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet kadim ve tahsisli mera kayıtları kapsamında kalmadığı anlaşıldığı taktirde bu durumda kadim mera araştırmasının yapılması, bu nedenle Yargıtay uygulaması da gözetilerek meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından yöreyi bilen yaşlı bilirkişilerin mahkemece belirlenmesi, aynı biçimde komşu köyler halkı arasından dava konusu yeri bilen yaşlı tanıklarını bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 (HMK. m. 243, 244) maddesi gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunların 259. maddesi uyarınca da uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davacı ve miras bırakanı tarafından taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların hangi tarihte dikilmek suretiyle yetiştirdikleri, aşılanmanın söz konusu olup olmadığı, taşınmazı imar ve ihyaya ne zaman başladıkları, imar ve ihyaya ne şekilde sürdürdükleri, imar- ihyayı hangi tarihte tamamladıkları hususlarının yerel bilirkişi ile tanıklar ile ağaçların aşılanması yönünden uzman bilirkişi ziraat mühendisinin bilgisine başvurulmak suretiyle saptanması, taşınmazın önemli bir kısmının henüz imar ve ihya edilmediği üzerinde tarımsal bir faaliyetin bulunmadığı önceki uzman bilirkişi ziraat mühendisi tarafından ifade edildiğinden, imar ve ihya edilmeyen üzerinde tarımsal faaliyet bulunmayan alanın teknik bilirkişice kroki üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, miktarının hesaplanması, armut ağaçları ve diğer ağaçların bulundukları alanlarında ayrı ayrı harfler ve renklerle kroki üzerinde gösterilmesi, ağaçların ayrı ayrı hacimleri itibariyle kapsadıkları alanların m2 itibariyle yeterli olup olmadığı kanusunda da daha önce götürülmeyen ve keşifte dinlenecek uzman bilirkişi ziraat mühendisinden rapor alınması, toplanacak tüm deliller ondan sonra birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Hazine vekili ile davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı
HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 111,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Kullar Köyü Tüzel Kişiliğine iadesine 18.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.