Esas No: 2019/1347
Karar No: 2021/1151
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1347 Esas 2021/1151 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1347
KARAR NO: 2021/1151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2015/1223 E. - 2019/281 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine daair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında akdedilen satım sözleşmesi ile 07.06.2014 tarih ... numaralı ve 25.06.2014 tarih ... numaralı faturalar ile galvaniz saç alımı gerçekleştiğini, satın alınan saçlardaki galvaniz kaplama kalınlığının 275 gr olarak kararlaştırıldığını, alınan ürününlerin Karayolları Genel Müdürlüğü işlerinde kullanılmak üzere müvekkilince dava dışı ... Ltd. Şti.'ne satıldığını, satılan galvaniz saclarda 275 gr olması gereken galvaniz kaplama kalınlığının 169,5 gr olduğunun tespit edilerek müvekkiline ihbar edildiğini, davalı ile iletişime geçilmemesi üzerine Kartal ... Noterliğinin 07.11.2014 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesiyle ayıbın ihbar edilerek müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar için rücu edileceğinin ihtar edildiğini, davalının keşide ettiği Bakırköy ... Noterliğinin 18.11.2014 tarih ve ... yevmiye numaralı cevabi ihtarında, ayıplı malların davalı şirketten alınan mallar olup olmadığının belli olmadığı, alınan malların kalite kontrolünün yapılmamış olmasının sorumluluğunun davacıya ait olduğunun bildirildiğini, davalının satmış olduğu ayıplı ürünlerden sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından galvaniz kalınlığı 275 gr olan jiletli tellerin başka firmadan tedarik edilerek tekrar üretim ve montajın yapıldığını, bu nedenle müvekkili tarafından yapılan söküm, montaj, nakliye ve test raporu bedeli için davalıya icra takibine konu faturanın tebliğ edildiğini, faturanın ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin , davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, haksız itirazının iptalini, takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının sadece müvekkilinden malzeme almadığını, başka firmalardan da malzeme aldığını, ayıplı olduğu ileri sürülen malzemelerin müvekkilden alınan malzemeler olduğunun davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, davacı şirketin yakın tarihlerde ... unvanlı şirketten satın aldığını iddia ettiği ve bu şirkete iade etiği malzemelerin içerisinde başka firmalara ait malzemelerin de tespit edildiğini, davacının teslim edilen malzemeleri kesim ve üretim öncesinde kalite kontrollerini yapılarak kesim ve üretim yapılması gerekirken, bu işlemlerin yapılmış olmasının davacı şirketin sorumluluğunda olduğunu savunarak, davanın reddini ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın satış sözleşmesinden kaynaklanan davalıdan alınan galvaniz saç kalınlığının fatura muhteviyatına uygun olmadığından bahisle dava dışı 3. kişiye satılan bu ürünlerin iade alınması, sökülmesi ve yerine yenilerin takılmasıyla ilgili faturaya bağlanan masraf alacağının tahsilini davalıdan talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sadece müvekkilinden malzeme almadığını, başka firmalardan da malzeme aldığını, malzemelerin müvekkilinden alınmış olduğunun şüpheli olduğunu, davacı şirket tarafından ... adlı firmadan aldıklarını iddia ettikleri ve bu firmaya iade ettikleri malzemelerin içerisinde başka firmalara ait malzemelerin de tespit edildiğini, davacının iş yerine gelen malzemelerin kesim ve üretim öncesinde kalite kontrollerinin yapılarak kesim ve üretim yapılması gerekirken bu işlemlerin yapılmış olmasının tamamen davacı şirketin sorumluluğunda olduğunu, yasal süreçler içerisinde herhangi bir hasar ve ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürdüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve icra takibine konu edilen 17.01.2015 tarih ... numaralı 25.842,00 TL tutarlı faturanın üzerinde; "Jiletli tel üretiminde kullanılan, firmanızdan tedarik edilen galvaniz sacların istenilen değer olan 275 gr/m2 galvaniz kaplama olmadığı test raporları ile belgelenmiştir. Jiletli teller ihaleli Karayolları şantiyesinde kullanıldığından teller sökülerek başka bir firmadan tedarik edilen 275 gr/m2 galvaniz kaplı sac ile tekrar üretim yapılmıştır. Dolayısıyla söküm ve montaj, nakliye ve test raporu bedelleri tarafınıza fatura edilmiştir. " şeklinde açıklama bulunduğu, söz konusu faturanın davalıya gönderilmiş olup gönderi ...n'a teslim edildiği, davacı vekili tarafından Kartal ... Noterliğinin 07.11.2014 tarih ... yevmiye numarası ile davalı adına keşide edilmiş ihtarnamede dava konusunun talep edildiği, davalı vekili tarafından Bakırköy ... Noterliğinin 19.11.2014 tarih ... yevmiye numarası ile davacının Kartal ... Noterliğinin 07.11.2014 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesine cevabi ihtarnamesinde, davaya cevabındaki hususları ihtar ettiği, dosyada bulunan Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından görevlendirilen Uzman ...'ın düzenlediği 14-03-08-572 sayılı 16.07.2014 tarihli analiz raporunda, analizi isteyen T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğünün Galvaniz Kalınlığı Ölçümü konusunun incelendiği, Telçit (Tel Örgü) : 50,5 g/m2, Jiletli Tel : 169,5 g/m2 olduklarının saptandığı, her ne kadar makine mühendisi kök ve ek raporunda söz konusu galvaniz saçların gizli ayıplı olduğu, malzemenin galvaniz kalınlığının gözle ve el yordamı ile tespit edilemeyeceği, sadece laboratuvarda metalografik dağlama, parlatma ve elektron mikroskobunda veya kalınlık ölçüm tartım cihazları ile ölçülebileceğini, davacının icra takibi nedeniyle 8.489,25 TL alacaklı olduğuna ilişkin tespitte bulunulmuşsa da davalı vekilinin söz konusu ayıplı olduğu iddia edilen galvaniz saçların müvekkili şirketten alındığı hususunun sabit olmadığını ileri sürmesi nedeniyle davacı tarafın öncelikle ayıplı olduğunu iddia ettiği galvaniz saçların davalı şirketten almış oldukları galvaniz saçlar olduğunu ispat etmesi gerektiği, mahkememizce makine mühendisi raporu geldikten sonra davacı vekiline galvaniz saçların ayırt edici unsuru bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunması için süre verildiği, davacı vekilinin; dava konusu fatura içeriğinde belirtilen galvaniz saçların davalı tarafından müvekkiline satılan ürünler olup, ürünün niteliği, fiili yapısı, piyasa yapısı gereği ürün üzerinde seri numara, marka, modelin bulunmadığını, ancak ürünün numunesinin ellerinde olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla ürünün üzerinde ayırt edici herhangi bir özellik olmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin söz konusu ürünlerin davalı şirketten alındığını ispat açısından ticari defterlerinin incelenerek başka bir firma ile müvekkili şirket arasında ticari alış veriş olup olmadığı hususunda yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettikleri, mahkememizce söz konusu talebin başka bir firmadan galvaniz saç alımı yapılmış olsa bile bu hususun ticari defterlere kayıt edilmeyebileceği, davacı tarafın defterlerinde başka bir firmaya ait galvaniz saç alımı bulunmaması durumunun söz konusu ürünün davalı firmadan alındığını tek başına ispatlamaya yeterli olmayacağı düşünülerek reddine karar verildiği, her ne kadar davacı vekili davalı şirketin müvekkilinin başka bir firmadan saç aldığı hususunu 24.10.2017 tarihinde iddia etmesi nedeniyle bu hususun savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu beyan etmiş olsa da davalı tarafın cevap dilekçesinde de davacı şirketin başka firmalardan malzeme aldığı hususunun ileri sürüldüğü görülmekle savunmanın genişletilmediği, en başından itibaren bu hususun zaten kabul edilmediği, dolayısıyla davacı vekilinin bu iddiasına itibar edilmediği ve davacı vekiline dava dilekçesinde yemin delilline dayandığı hatırlatılarak davalı tarafa yemin teklif etmek isteyip istemedikleri hususunun sorulduğu, davacı vekilinin davalı tarafa yemin teklif talebinde bulunduğu, davalı şirkete yemin davetiyesinin tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisinin yemin duruşmasına katıldığı ve davacı şirkete zaman zaman galvaniz saç sattıklarına, galvaniz saçların yüzeyindeki kaplamanın gramı düşük olduğundan bu hususun davacı şirketçe hemen tespit edilip kendilerine iade faturası düzenlenerek malın iade edildiğine, bu tespitin malların davacı fabrikasına inerken kamyon üzerinde gerekli testler yapılarak olduğuna, burada saçların gerekli kalınlığa sahip değilse kendilerine iade edildiğini, aralarındaki ilişkinin her zaman bu şekilde olduğuna, eğer davacının davaya konu ettiği ürünler kendi firmasından alınan ürünler olsaydı uygulamanın bu şekilde olacağına, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin yetkilisi olduğu şirketten alınan ürünler olmadığına davacı şirketin bir çok fabrikadan bu galvaniz saçlarını satın aldığına, bu saçların başka bir firmaya ait olabileceğine yönelik yemin ettiği, yemin delilinin kesin delil olduğu, davalı şirket yetkilisinin yemin etmesiyle davacı tarafın ayıplı olduğu iddia edilen galvaniz saçları davalı şirketten satın aldığını ispatlayamadığı, dolayısıyla bir ileri aşama olan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, davacının taleplerinde haklı olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesine gerekli olmadığı, zira davacı tarafın öncelikle söz konusu ürünlerin davalı şirketten alınan ürünler olduğunu ispatlayamaması ..." gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu ürünlerin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işlerinde kullanılmak üzere müvekkili tarafından dava dışı üçüncü kişi ... Ltd. Şti.'ne satılmak üzere alındığını, ürünlerin alıcısı tarafından ihale makamının işlerinde kullanılması aşamasında alınan numunelerinden, satılan galvaniz saclarda 275 gr olması gereken galvaniz kaplama kalınlığının 169,5 g/m2 olduğunun tespit edilerek müvekkiline ihbar edildiğini, müvekkilince bu ürünlerin yerine yenisinin temin edilerek, tekrar üretim ve montajının yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan söküm, montaj, nakliye ve test raporu bedeli için davalı adına icra takibine konu faturanın düzenlendiğini, ilk derece mahkemesince ayıplı ürünlerin davalıdan temin edilen ürünler olup olmadığının kanıtlanmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, ancak dosyada bulunan bilirkişi raporlarının, müvekkilinin haklılığını teyit ettiğini, davalının yargılama boyunca bir biriyle alakasız ve çelişkili beyanlarda bulunduğunu, buna rağmen yemin deliliyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu; davalının öncelikle müvekkilinin süresinde ürünleri muayene ederek ayıp ihbarında bulunmadığını savunduğunu, oysa satış aşamasında ürünlerin galvaniz kalınlığının yapılacak testlerle belirleneceğinin kabul edildiğini, ürünlerin ayıplı olduğunun ancak laboratuvar ortamında yapılan analizler sonucunda tespit edilebildiğini, bu tür bir ayıbın basit bir muayene ile tespit edilemeyeceğinin bilirkişi raporlarıyla belirlendiğini, bundan sonra davalının kötü niyetli olarak ayıplı ürünlerin davalı tarafından satılan ürünler olup olmadığının belli olmadığını savunduğunu, davalının basiretli bir tacir olarak sattığı ürünlerdeki ayırt edici özelliklerini faturada belirtmeyerek sadece fiyat bilgisinin yazıldığını, ürünlerin davalı tarafından teslim edilen ürünler olmadığına ilişkin soyut ve yüzeysel beyanlar dışında bir kanıt sunulmadığını, alınan ürünlerin ihale makamının işinde kullanılmak üzere dava dışı şirkete satılacağının davalının bilgisinde olduğunu, taraflar arasında galvanizli saç alım satımı dışında da ticari ilişki bulunmadığını, davalı vekilinin 24.10.2017 tarihli celsede dava konusu ürünün kendilerinden alınmadığı yönündeki beyanının zapta geçirilmesine rağmen, bunun dışında ürünlerin kendisinden alınmadığına ilişkin bir savunmasının bulunmadığını, sonradan ileri sürülen bu iddianın savunmanın genişletilmesi yasağı nedeniyle dikkate alınamayacağını, yemin teklifinden önce 13.06.2018 tarihli dilekçe ile ürünlerin davalıdan temin edilip edilmediği ve başka bir şirketle bu tür bir alım satımın olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasının istendiğini, mali müşavir bilirkişinin sadece tarafların cari hesap dökümü üzerinden uyuşmazlığı incelediğini, mahkemece başka firmalarla ürün satışı olsa bile bu hususun ticari defterlere kayıt edilemeyebileceğini belirterek talebin reddine karar verilerek yemin teklifi aşamasına geçildiğini, mahkemece eda edilen yeminin kendilerince sunulan yeminden farklı olduğunu, mahkemeye sundukları yemin metninin dışına çıkılarak çelişkili beyanlarla usule aykırı yemin eda ettirildiğini, ürünlerin davalı yanca satıldığının ve ayıplı olduğunun sabit olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen satım sözleşmesi niteliğindeki sipariş teyit formu ile galvanizli saç satışı yapılmıştır. Sözleşmede satılacak emtianın ebadı, kalınlığı, ağırlığı ve fiyatı belirlenmiştir. Sözleşme konusu emtianın 07.06.2014 tarihli faturayla davacıya teslim edildiği sabittir. Davacı yan, satın aldığı ürünü Karayolları Genel Müdürlüğü işlerinde kullanılmak üzere dava dışı ...Ltd. Şti.'ne satmış ve ürünler belirtilen işte kullanılmıştır. Satım konusu faturada ürünlerin fiyatı ve ağırlığı ile kalınlığı yazılmıştır. ...Şti. tarafından davacıya gönderilen ihbar yazısında ürünlerin ihale ile alınan işte kullanıldığını, ancak 2,50 mm olması gereken çekirdek tel kalınlığının 2,30 mm olarak ölçüldüğünü, en az 200/m2 olması gereken galvanis kalınlığının ise 110gr/m2 olarak tespit edilmesi nedeniyle, idare tarafından reddedilerek yenisiyle değiştirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Emtianın kullanıldığı ileri sürülen Karayolları Genel Müdürlüğünce ODTÜ' de yapılan analiz incelemesinde, galvanis kalınlığının 169,50 gr/m2 olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından keşide edilen 07.11.2014 tarihli ihtarla satışı gerçekleştirilen emtianın istenilen nitelikte olmadığı, ürünlerin sökülerek, yeniden tedarik edileceği her iki satış arasındaki fark ile alıcı tarafından ödenecek cezanın davacıya rücu edileceği davalıya bildirilmiştir. Davalı tarafından keşide edilen 13.11.2014 tarihli ihtarla, davacının başka şirketlerden de malzeme aldığı, bu malzemeleri davacıdan alınan malzemeler olup olmadığının anlaşılamadığı, teslim edilen ürünlerin kesim ve üretim öncesinde kalite kontrolünün yapılarak bildirilmesi halinde, işlem yapılabileceği bildirilmiştir. Davacı tarafından ayıplı olduğu belirtilen satım konusu ürünlerin söküldüğü, yeni temin edilen ürünlerin alıcı dava dışı ... şirketine satıldığı, buna ilişkin söküm-takma işçilik bedeli, nakliye bedeli, test raporu bedeli açıklamalı 25.842,00 TL fatura düzenlenerek PTT aracılığıyla davalıya tebliğ edildiği, faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı, faturanın ödenmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf dava ve takip öncesindeki ihtarında ve gerek cevap dilekçesinde ve yargılamadaki beyanlarında, davacı tarafından ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin müvekkili tarafından satılan ürünler olup olmadığının açık olmadığını, davacı tarafın başka kişilerden de ürün satın aldığını, daha önce başka bir alıcıya yapılan iade içinde başka şirketlere ait ürünlerin bulunduğunu savunması nedeniyle, anılan iddianın yargılamanın ilk aşamasından itibaren ileri sürüldüğü bu nedenle davalı savunmasının HMK'nın 141.maddesi kapsamında savunmasının genişletilmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, çözülmesi gereken sorun ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalı tarafından satılıp satılmadığıdır. İlk derece mahkemesince taraf defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacının takip tarihi itibariyle taraf defterlerine göre 8.489,25 TL alacaklı olduğu, ancak takip konusu fatura nedeniyle yapılan söküm, montaj, nakliye ve rapor giderlerine ilişkin her hangi bir belge bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili rapora yönelik beyanında, ürünün ayıplı olması nedeniyle, faturanın dayanağı olarak makbuz, ödeme belgesi vb. her hangi bir belgenin bulunmadığı ancak bu miktarın cari hesap ilişkisi içinde üçüncü kişilere ödendiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince, ürünlerin davacı tarafından satılan ürünler olup olmadığı hususunda makine mühendisi bilirkişiden alınan raporun incelenmesinde, satılan ürünlerin gizli ayıplı olduğu, söküm ve montaj için düzenlenen zarar bedelinin yerinde olduğu belirtilmiş, ancak ürünlerin davalı tarafından satılan ürünler olup olmadığı hususunda somut bir açıklama yapılmamıştır. Ek raporda da aynı görüşler tekrar edilmiştir. Davacı tarafından sunulan 13.06.2018 tarihli dilekçeyle müvekkilinin başka bir şirketten benzer ürün alıp almadığının değerlendirilmediği bu nedenle dosyanın yeniden bilirkişiye verilerek, müvekkilinin benzer ürünler konusunda başka bir şirketle ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, talep reddedilmiş ve davacı yemin deliline dayanmıştır. Davacı tarafından sunulan yemin metninde özetle, uyuşmazlık konusu ürünlerin davalı şirketten alınmadığına ilişkin olduğu mahkemece açıklanarak ürünlerin davalı tarafından satılan ürünler olmadığı konusunda yemin ettirilmiştir. Mahkemece, davalı talebi gibi ürünlerin davalı tarafından teslim edilmediğine ilişkin yemin yaptırılması nedeniyle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. TBK'nın 112. maddesi gereğince, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun kendisine hiçbir kusur yüklenmeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür. Bu durumda kural olarak satım sözleşmesinin ayıplı ifa edilmesinden dolayı, alıcının uğradığı zararın satıcı tarafından tazmini gerekir. Somut olayda, davalı uyuşmazlık konusu ürünlerin kendi tarafından teslim edilmediğini savunmuş olup, alıcının ayıplı ürünlerin satıcıya ait olduğunu kanıtlaması gerekir. Her ne kadar davacı yan ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılarak benzer ürünlerin başka bir kişiden alınıp alınmadığının da araştırılmasını istemiş ise de ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davacıdan alınan ürünler olduğuna ilişkin hiçbir kanıt sunulmaması nedeniyle ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; peşin yatırılan 445,00 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL'nin mahsubu ile artan 395,70 TL fazla harcın, talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.09.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.