Esas No: 2019/3091
Karar No: 2021/380
Karar Tarihi: 01.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/3091 Esas 2021/380 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3091
Karar No : 2021/380
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Derneği
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/05/2019 tarih ve E:2014/8381, K:2019/5206 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 21/06/2014 tarih ve 29037 saylı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1 ve 2. maddelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/05/2019 tarih ve E:2014/8381, K:2019/5206 sayılı kararıyla;
Türk Milli Eğitim sisteminin geliştirilmesi, eksikliklerinin giderilmesi ya da değişen ve gelişen koşullara uygun hale getirilmesinin Milli Eğitim Bakanlığının en temel görevleri arasında yer aldığı, bu bağlamda tapılacak düzenlemelerin kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ilkesi doğrultusunda güncel, uygulanabilir, ölçülü, yeniliklere açık, dinamik, ekonomik ve toplumsal gelişimin gerekleriyle uyumlu biçimde yapılması gerektiği;
Her ne kadar davacı tarafından, Anadolu Öğretmen Liselerinin, Eğitim Fakültelerinin en önemli öğrenci kaynağı olduğu ve Anadolu Öğretmen Liselerine duyulan ihtiyacın ortadan kalkmadığı iddia edilmekte ise de; davalı idarece, Eğitim Fakültelerinin tek kaynağının Anadolu Öğretmen Liseleri olmadığı, Anadolu Öğretmen Liselerinin mezunlarının Eğitim Fakültelerine geçmelerinde ek puan uygulamasının kaldırılması ile bu okulların diğer ortaöğretim kurumlarından pek bir farkının kalmadığı, bu okullarda öğretmenlik meslek bilgisine yönelik sadece beş (5) farklı dersin bulunduğu ve bu okullara ortaöğretim seviyesinde ihtiyaç bulunmadığı, mevcut eğitim sisteminde okul türü çeşitliliğinden ziyade program çeşitliliğine öncelik verildiği, yapılan düzenlemenin bu anlamda belirlenen eğitim politikası ile uyumlu olduğunun savunulduğu;
Nitekim, 11/04/2012 tarih ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe 6287 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun Ek 21. maddesiyle düzenlenen Anadolu Öğretmen Lisesi mezunlarına yükseköğretime yerleştirmede "ek puan" uygulamasının kaldırıldığı;
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 119 Nolu Esas Komisyon Raporu'nda yer alan söz konusu Kanun'un gerekçesinde de; 2547 sayılı Kanun'un yeniden düzenlenen 45. maddesiyle katsayı farklılığının giderilmesi göz önünde tutularak, öğrencilerin ortaöğretimi bitirme başarı notlarının ortaöğretim başarı puanına (OBP) dönüştürülmesi ve bu puanın merkezi yerleştirme sınavında alınan puana eklenmesinin öngörüldüğü, yapılan bu yeni düzenleme nedeniyle 2547 sayılı Kanun'un Ek 21. maddesinin uygulanmasına gerek kalmadığı gerekçesiyle bu maddenin yürürlükten kaldırıldığının görüldüğü;
Ayrıca, öğretmenlik mesleğinin ifası için en az lisans düzeyinde bir yükseköğretim programından mezun olmanın zorunlu olduğu ve bu yükseköğretim programlarına her türde ortaöğretim kurumundan mezun olan öğrencinin yerleşme imkanı olduğu dikkate alındığında; öğretmenlik ruhunu aşılamak ve öğretmenlik mesleğini sevdirmek, öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği davranışları kazandırmak amacıyla öğretmenlik mesleğine ilgi, istek ve yatkınlık kazandırıcı derslere yer veren kurumların ortaöğretim düzeyinde yer alan kurumlar arasında bulunması zorunluluğu olmadığı gibi, sözü edilen öğretmenlik mesleğinin gereklerinin kazanımına yönelik yükseköğretim düzeyinde sağlanan eğitimin de yeterli olduğu;
Bu durumda; orta öğretim seviyesinde, öğretmenlik mesleğine ilgi, istek ve yatkınlık kazandırıcı derslere yer verilen ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci hazırlayan bir eğitim kurumu olarak Anadolu Öğretmen Liselerinin kaldırılması sonucunu doğuran düzenlemenin, Türk Milli Eğitim Sisteminin 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun genel amaç ve temel ilkelerine ve ilgili hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, dava konusu maddelerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, öğretmenliğin özel bir ihtisas mesleği olduğu ve Anadolu Öğretmen Liselerinde bu ihtisaslaşmayı sağlayacak şekilde nitelikli eğitim verildiği, davalı idarece bu liselere neden ihtiyaç kalmadığının ortaya konulmadığı ve bu yöndeki savunmanın bilimsel araştırma ve çalışmalarla temellendirilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üye …'in davacı Derneğin, dava açma ehliyetinin bulunmadığı yönündeki oyuna karşılık; üyeleri Anadolu Öğretmen Lisesi mezunlarından oluşan davacının bu liselerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeleri içeren dava konusu Yönetmeliğin iptalini istemekte ehliyetli olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 29/05/2019 tarih ve E:2014/8381, K:2019/5206 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 01/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Yöneltme" başlıklı 6. maddesinde; fertlerin, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirileceği ve milli eğitim sisteminin, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenleneceği, 28. maddesinde; öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamanın ortaöğretimin amaç ve görevlerinin arasında olduğu, 29. maddesinde; ortaöğretimin, çeşitli programlar uygulayan liselerden meydana geleceği, 43. maddesinde ise; öğretmenliğin, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu kurala bağlanmıştır.
Anadolu Öğretmen Liseleri ile ilgili ilk düzenleme olan 12/12/1990 tarih ve 20723 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu Öğretmen Liseleri Yönetmeliği'nin 5. maddesinde; Anadolu Öğretmen Liselerinin, milli eğitimin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak; öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci hazırlamak, öğrencilerine öğretmenlik ruhu aşılamak ve öğretmenlik mesleğini sevdirmek, öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği davranışları kazandırmak, bütün öğrencilere ortaöğretim düzeyinde ortak bir genel kültür vermek ve ülke kalkınmasına maddi ve manevi katkıda bulunma şuurunu ve gücünü kazandırmak amacıyla, öğretmenlik mesleğine ilgi, istek ve yatkınlık kazandırıcı derslere yer veren ortaöğretim kurumları olarak tanımlanmıştır.
Devlet tarafından vatandaşlarına verilen en öncelikli hizmetlerden birisi olan eğitimin niteliğinin artması; okullardaki öğretimin niteliğine ve öğretmenlerin alanlarında iyi yetiştirilmesine bağlı olduğu tartışmasızdır. Ülkemizde, Osmanlı Devleti döneminde Tanzimatın ilanından sonra başlayan ve Cumhuriyet Döneminde de devam eden nitelikli öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla öğretmen yetiştirmede farklı eğitim kurumlarından yararlanılmıştır. Bu eğitim kurumlarına; İlköğretmen Okulları, Köy Enstitüleri, Eğitim Enstitüleri, Yüksek Öğretmen Okulları ve Eğitim Fakülteleri örnek gösterilebilir. 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile milli eğitim sistemi yeniden düzenlenerek, milli eğitimin genel amaç ve temel ilkeleri belirlenmiş, 1989-1990 öğretim yılında açılmaya başlanan Anadolu Öğretmen Liseleri ile de, bu okulların öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına kaynaklık etmesi esası benimsenmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar, ülkemizde nitelikli öğretmen yetiştirme amacıyla Osmanlı Devleti'nden günümüze kadarki süreçte edinilen tecrübeler ve milli eğitimin genel amaç ve temel ilkeleri de dikkate alınarak, ortaöğretime dayalı öğretmen yetiştirme sisteminin uygulandığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu düzenleyici işlem ile 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak, Anadolu Öğretmen Liselerine ortaöğretim kurumları arasında yer verilmemiş ve Anadolu Öğretmen Liselerinin, öğrencilere öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği önbilgi, beceri, tutum ve davranışları kazandırma amacı yönündeki düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.
2577 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği, idari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olmakla birlikte; idari işlemin dava konusu edilmesi durumunda, işlemin tesisi sırasında dayanılan maddi ve hukuki nedenlerin gerçeğe ve hukuka uygunluğu yönünden yargısal denetim yapılması zorunludur.
Buna göre; dava konusu işlem ile nitelikli öğretmen ihtiyacının karşılanmasındaki geçmiş tecrübeler ve milli eğitimin genel amaç ve temel ilkeleri dikkate alınarak benimsenen ortaöğretime dayalı öğretmen yetiştirme sisteminin sonlandırıldığı görülmekte olup, davalı idarenin dava konusu işlemin tesisinde dayandığı öğretmen yetiştirme sürecinde ortaöğretim seviyesine duyulan ihtiyacın ortadan kalktığı, ortaöğretimde okul çeşitliliği yerine program çeşitliliğini esas alan bir yapının oluşturulmaya çalışıldığı yönündeki iddialarını bilimsel araştırmalar ve çalışmalarla temellendirmesi ve bunu usulüne uygun olarak yaptığı tespit ve analizlerle ortaya koyması gerekirken, bu yöndeki somut tespit ve çalışmaların ortaya konulmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan; maddi ve hukuki sebepler ortaya konulmaksızın, nitelikli öğretmen yetiştirme sürecinde, önbilgi, beceri, tutum ve davranışları kazandırma amacından uzaklaşılarak, salt lisans eğitiminin yeterli olduğunun kabul edilmesinin, 1739 sayılı Kanun'un ''Öğretmenlik'' başlığını taşıyan 43. maddesinde yer alan öğretmenliğin özel bir ihtisas mesleği olduğu kuralına ve aynı Kanun'un 6., 28. ve 29. maddesinde belirtilen ortaöğretimin amaç ve temel ilkelerine aykırılık teşkil edeceği açıktır.
Öte yandan; davalı idarece, Eğitim Fakültelerinin tek kaynağının anadolu öğretmen Liseleri olmadığı, Anadolu Öğretmen Liselerinin mezunlarının Eğitim Fakültelerine geçmelerinde ek puan uygulamasının kaldırılması ile bu okulların diğer ortaöğretim kurumlarından pek bir farkının kalmadığı, bu okullarda öğretmenlik meslek bilgisine yönelik sadece 5 farklı dersin bulunduğu belirtilmekte ise de; söz konusu okullardaki müfredatın davalı idarece belirlendiği ve bu okullara ortaöğretim seviyesinde ihtiyaç bulunmadığının somut olarak kanıtlanamadığı dikkate alındığında, davalı idarenin söz konusu iddiaları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda; ortaöğretim seviyesinde, öğretmenlik mesleğine ilgi, istek ve yatkınlık kazandırıcı derslere yer verilen ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci hazırlayan bir eğitim kurumu kalmaması sonucunu doğuran ve Türk Milli Eğitim Sisteminin 1739 sayılı Kanun'da kurala bağlanan genel amaç ve temel ilkelerine aykırı olarak tesis edildiği anlaşılan dava konu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.