19. Hukuk Dairesi 2018/4020 E. , 2020/734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların murisi ...’un davacı aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun davacının imzası olan başka yerdeki pulların sonradan bono metninin altına yapıştırılmak suretiyle sahte olarak oluşturulduğunu, bono üzerinde başkaca tahrifatların da bulunduğunu ileri sürerek, davacının takip dayanağı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takip dayanağı bononun imzalı ve üzerinde pulların bulunduğu halde bizzat davacı tarafından verildiğini, muris ... ile davacı arasındaki akrabalık ve kambiyo ilişkisi sırasında takip dayanağı bononun verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, takip dayanağı bonoda pul dışına atılı imzanın davacının eli mahsulü olmadığı, imza içeren pulların başka bir belgeden sökülerek senet üzerindeki mevcut konumuna yapıştırıldığının tespit edildiği, buna göre senet metni üzerinde davacı keşideciye ait bir imzanın varlığından söz edilemeyeceği ve bu bonoya dayanılarak davacı aleyhine icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı, davalıların murisi olan takip alacaklısı ...’un lehtar, davacının ise keşideci olması nedeniyle muris olan alacaklının bonodaki imzanın keşideci ..."ye ait olmadığını bilmesi gerektiği, davalıların murisi tarafından davacı aleyhine takibi başlatmakta kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ilk derece mahkemesince benimsenen raporlar uyarınca bono üzerindeki 2 adet imzalı pulun başka bir belgeden sökülerek senet üzerindeki mevcut konumuna yapıştırıldığının tespit edildiği, senette pulların sol tarafındaki, pul dışına atılı imzanın davacı ..."ye ait olmadığının tespit edildiği, senet metni üzerinde davacı keşideciye ait bir imzanın varlığından söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu; takibin muris tarafından başlatıldığı, murisin vefatı üzerine davalı mirasçıları tarafından yargılamaya devam edildiği, davalılar vekilinin istinaf isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA, dava dosyasının Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine,6100 sayılı HMK 339/2. maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.