Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7387
Karar No: 2020/3614
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/7387 Esas 2020/3614 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2019/7387 E.  ,  2020/3614 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli, 2017/280 esas ve 2018/15 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında 07/06/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 15/06/2015 tarihli ve 2015/4712 soruşturma, 2015/105 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 14/08/2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine göre tebliğ edilerek infazı için 20/01/2016 tarihinde Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2-Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 26/01/2016 tarihli ve 2016/23 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, 24/02/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine 08/03/2016 tarihli uyarı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, 23/03/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 05/04/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 07/04/2016 tarihinde Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2016 tarihli, 2015/4712 soruşturma, 2016/1117 esas ve 2016/979 sayılı iddianamesi ile, 24/09/2015 tarihli eylemi ( 2015/8079 soruşturma dosyasında kan örneğinde uyuşturucu tespit edildiğinden) ile erteleme kararını ihlal ettiği belirtilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4-Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk eyleminde şüphelinin rahatsızlanmasına neden olan maddenin uyuşturucu olup olmadığının tespit edilemediği, idrar tahlilinin negatif çıktığı,dolayısıyla 2. eylemin ihlal olarak kabul edilmeyip denetime devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
    5-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianamenin iadesi üzerine, dosyanın 2016/4170 soruşturma sırasına kaydedilerek, 07/06/2015 tarihli eyleme ilişkin soruşturmanın tefriki ile 2016/4198 numarasına kaydedilmesine, 24/09/2015 tarihli eylem yönünden soruşturmanın 2016/4170 soruşturma numarası üzerinden yürütülmesine karar verildiği,
    6-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/05/2016 tarihli, 2016/4170 soruşturma, 2016/94 sayılı karar ile, 24/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle; beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, infazı için 23/06/2016 tarihinde Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    7-Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24/06/2016 tarihli ve 2016/15 ÇDS sayılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, 20/07/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine 02/08/2016 tarihli uyarılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarılarak 16/08/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği,yine müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 31/08/2016 tarihli kararı ile, dosyanın kapatılmasına karar verilerek Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    8- Şüphelinin 24/09/2015 tarihinde alınan kan örneğinde uyuşturucu maddeye rastlanması üzerine Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 03/11/2015 tarihli ve 2015/8079 soruşturma,2015/154 sayılı karar ile, 24/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle; beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 01/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve 10/02/2016 tarihinde infazı için Çanakkale Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    9-Çanakkale Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 12/02/2016 tarihli ve 2016/103 DS sayılı çağrı yazısının 23/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine 08/03/2016 tarihli uyarı yazısının 14/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, yine müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 29/03/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 30/03/2016 tarihinde Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    10-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 01/12/2016 tarihli 2016/4170 soruşturma, 2016/3142 esas ve 2016/2737 sayılı iddianame ile, 24/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle tedbire uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-4 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Çanakkale 1.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    11-Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesince, çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarılması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
    12-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/12/2016 tarihli ve 2016/11258 soruşturma,2016/131 sayılı karar ile, 24/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle; beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 10/01/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği, infazı için 28/02/2017 tarihinde Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilir.
    13-Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 02/03/2017 tarihli ve 2017/39 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, 17/03/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine 11/04/2017 tarihli uyarılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarılarak 19/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği,yine müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 04/05/2017 tarihli kararı ile, dosyanın kapatılmasına karar verilerek 05/05/2017 tarihinde Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    14-Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 31/05/2017 tarihli, 2016/11258 soruşturma, 2017/1421 esas ve 2017/1079 sayılı iddianame ile, 24/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle tedbire uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-4 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    15-Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11/01/2018 tarihli ve 2017/280 esas, 2018/15 sayılı kararı ile, sanığın 07/06/2015 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 14/03/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/05/2016 tarihli ve 2016/11258 soruşturma, 2016/131 sayılı kararının şüpheli müdafiine 10/01/2017 tarihinde tebliği ile itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce gönderilen çağrı yazılarına karşın şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli ve 2017/280 esas, 2018/15 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanığın 07/06/2015 tarihli eylemi nedeniyle öncelikle Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2016 tarihli ve 2015/4712 soruşturma, 2016/1117 esas, 2016/979 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı ancak bu iddianamede suç tarihinin sehven ilk suçun ihlali olarak değerlendirilen ikinci eylemin gerçekleştiği 24/09/2015 tarihi olarak gösterildiği, Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2016 tarihli ve 2016/1999 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile 07/06/2015 tarihli ilk eylemde şüphelinin rahatsızlanmasına sebep olan maddenin uyuşturucu madde olup olmadığının tespit edilemediği, idrar tahlilinin de negatif sonuç verdiği ve bu nedenle ikinci eylemin ihlal kabul edilemeyeceği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmesi üzerine, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 10/05/2016 tarihli ve 2016/4170 esas, 2016/208 sayılı kararıyla 07/06/2015 tarihli eyleme ilişkin soruşturma evrakının iddianamenin iadesindeki gerekçeye nazaran tefrikine ve bu eyleme yönelik soruşturmanın 2016/4198 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildikten sonra, bu defa ikinci fiilin ilk eylem olarak nitelendirilmesi sonucu 24/09/2015 tarihindeki eylem yönünden 10/05/2016 tarihli ve 2016/4170 soruşturma, 2016/94 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi üzerine de 01/12/2016 tarihli ve 2016/4170 soruşturma, 2016/3142 esas, 2016/2737 sayılı iddianame ile 24/09/2015 tarihli eylem nedeniyle kamu davası açıldığı, açılan davaya esas iddianamenin ise Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/583 iddianame değerlendirme sayılı kararıyla iadesine karar verilmesi üzerine bu eylem nedeniyle tekrardan 07/12/2016 tarihli ve 2016/11258 soruşturma, 2016/131 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği ve bu kararın da 10/01/2017 tarihinde şüpheli müdafiine tebliğ edilerek itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla;
    Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 27/06/2016 tarihli ve 2016/15 ÇDS sayılı çağrı yazısının şüphelinin mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre doğrudan tebliğ yapıldığı, herhangi bir başvuru olmaması üzerine de bu kez 02/08/2016 tarihli uyarı yazısının aynı mernis adresine aynı şekilde tebliğ edildiği ve esasen bu tebliğlerin, öncelikle söz konusu adrese bilinen son adres sıfatı ile tebliğ yapılmasından sonra iade gelmesi üzerine mernis adresi sıfatıyla tebliğ edilmesi gerektiğinden usulsüz olduğu görülmüş ise de, sanığın 04/12/2017 tarihli savunmasında hakkında denetimli serbestlik kararı verildiğinden haberi olduğunu ve tebligatları almasına rağmen başvuruda bulunmadığını beyan ettiği anlaşıldığından söz konusu tebliğlerin usulünce yapıldığı kabul edilerek yapılan değerlendirmede;
    1- Yukarıda açıklandığı üzere 07/06/2016 tarihli eylem hakkındaki soruşturmanın ayırma kararı verilerek farklı bir esasa kaydedilmesine karşın, gerekçeli kararda suç tarihi olarak bu tarihin gösterilmesi, kararın gerekçesinde de bu tarihli suça ilişkin değerlendirme yapılması ile iddianamedeki eylem ile tamamen farklı bir eylemden sanığın cezalandırılması yoluna gidilmesinde;
    2- Kabule göre de, kararda belirtilen suç tarihinde sanığın henüz 18 yaşını tamamlamadığı ve buna göre 15-18 yaş grubu aralığında olduğu anlaşılan sanık hakkında tâyin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir.” denilerek Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli ve 2017/280 esas, 2018/15 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/05/2016 tarihli ve 2016/11258 soruşturma, 2016/131 sayılı kararının kesinleşmesini takiben, kararın infazı sırasında şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Sanığın 07/06/2015 tarihli eylemi nedeniyle öncelikle Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2016 tarihli ve 2015/4712 soruşturma, 2016/1117 esas, 2016/979 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı ancak bu iddianamede suç tarihinin sehven ilk suçun ihlali olarak değerlendirilen ikinci eylemin gerçekleştiği 24/09/2015 tarihi olarak gösterildiği,
    Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2016 tarihli ve 2016/1999 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile 07/06/2015 tarihli ilk eylemde şüphelinin rahatsızlanmasına sebep olan maddenin uyuşturucu madde olup olmadığının tespit edilemediği, idrar tahlilinin de negatif sonuç verdiği ve bu nedenle ikinci eylemin ihlal kabul edilemeyeceği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmesi üzerine, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 10/05/2016 tarihli ve 2016/4170 esas, 2016/208 sayılı kararıyla 07/06/2015 tarihli eyleme ilişkin soruşturma evrakının iddianamenin iadesindeki gerekçeye nazaran tefrikine ve bu eyleme yönelik soruşturmanın 2016/4198 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildikten sonra, bu defa ikinci fiilin ilk eylem olarak nitelendirilmesi sonucu 24/09/2015 tarihindeki eylem yönünden 10/05/2016 tarihli ve 2016/4170 soruşturma, 2016/94 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi üzerine de 01/12/2016 tarihli ve 2016/4170 soruşturma, 2016/3142 esas, 2016/2737 sayılı iddianame ile 24/09/2015 tarihli eylem nedeniyle kamu davası açıldığı, açılan davaya esas iddianamenin ise Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/583 iddianame değerlendirme sayılı kararıyla iadesine karar verilmesi üzerine bu eylem nedeniyle tekrardan 07/12/2016 tarihli ve 2016/11258 soruşturma, 2016/131 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği ve bu kararın da itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla;
    Patnos Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 02/03/2017 tarihli ve 2017/39 DS sayılı çağrı yazısının şüphelinin doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre 17/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine de bu kez 11/04/2017 tarihli uyarı yazısının yine doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre 19/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, yine müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 04/05/2017 tarihli kararı ile, dosyanın kapatılmasına karar verilerek 05/05/2017 tarihinde Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce öncelikle bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise, mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu,ancak; sanığın 04/12/2017 tarihli savunmasında hakkında denetimli serbestlik kararı verildiğinden haberi olduğunu ve tebligatları almasına rağmen başvuruda bulunmadığını beyan ettiği anlaşıldığından söz konusu tebliğlerin usulünce yapıldığı kabul edilerek yapılan değerlendirmede;
    1- Sanığın 07/06/2016 tarihli eylemine ilişkin soruşturmanın ayırma kararı verilerek farklı bir esasa kaydedilmesine karşın, gerekçeli kararda suç tarihi olarak bu tarihin gösterilmesi, kararın gerekçesinde de bu tarihli suça ilişkin değerlendirme yapılması ile iddianamedeki eylem ile tamamen farklı bir eylemden sanığın cezalandırılması yoluna gidilmesi,
    2- Kabule göre de, kararda belirtilen suç tarihinde sanığın henüz 18 yaşını tamamlamadığı ve buna göre 15-18 yaş grubu aralığında olduğu anlaşılan sanık hakkında tâyin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-)Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli ve 2017/280 esas, 2018/15 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi