Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2795
Karar No: 2019/179

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2795 Esas 2019/179 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, yapımcısı müvekkiller olan bir yapıma davalı tarafta bulunan işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarının 20 yıllık koruma süresinin dolduğunu ve sözleşme tarihleri ile belirtilen yayınların işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarının 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile koruma süresinin 20 yıldan 70 yıla çıkarılması kapsamında müvekkillerine geçtiğini ileri sürerek eserlerin tüm bölümlerinin yayınlanmasına son verilmesine karar verdi. İlk derece mahkemesi, davacılar ile davalı arasındaki sorunu çözemedi ve davacılar adına hükmen tescil edilerek davalıdan 1.000 TL yoksun kalınan karın tahsiline karar verildi. Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan uzman bilirkişi raporu ile eserin sinema eseri olduğunu tespit etti ve hak sahibinin dava şirketi olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Kanun maddeleri olarak, FSEK'nın 5., 29., 51. ve 59. maddeleri belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2017/2795 E.  ,  2019/179 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2016 tarih ve 2015/145 E. - 2016/397 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 17/04/2017 tarih ve 2017/304-2017/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin eser sahibi ve yapımcısı olduğu “...” isimli yapımın, davalı tarafta bulunan işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarının 20 yıllık koruma süresinin dolduğunu ve sözleşme tarihleri ile belirtilen yayınların işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarının, 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile koruma süresinin 20 yıldan 70 yıla çıkarılması kapsamında müvekkillerine geçtiğini ileri sürerek eserlerin tüm bölümlerinin yayınlanmasına son verilmesine, davalı taraftan gelebilecek muhtemel tecavüzün men’ine, dava konusu eserler üzerindeki tüm mali hakların müvekkillerine ait olduğunun tespitine ve müvekkilleri adına hükmen tescili ile 1.000 TL yoksun kalınan kar"ın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, her iki davacının birden dava açamayacağını, müvekkili ile sözleşme ilişkisine giren tarafın dava açmasının gerektiğini, dava konusu “...” isimli programın FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığını, hakların yapımcı ya da eser sahibine dönebilmesi için ortada bir sinema eserinin olması gerektiğini, yapımcıların 12.06.2015 tarihli Kanun değişikliğinden önce eser sahibi olduğunu, değişiklikten sonra ise bağlantılı hak sahibi olduğunu, 30.06.2015 tarihinde akdedilen sözleşmeyle söz konusu hakların 70 yıl süre ile müvekkiline verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davaya konu programın sunuş, biçim ve içerik bakımından diğer eğlence programlarından farklılık arz ettiği, özellikle programdaki skeçler dikkate alındığında genel itibariyle belli bir senaryo dahilinde yürütüldüğü, yönetmenin inisiyatifi doğrultusunda gerçekleştirildiği ve hareketli görüntüler dizisini haiz ve gösterilmeye elverişli bulunduğu göz önüne alındığında, FSEK."nın 5. maddesi kapsamında sinema eseri olduğu, program üzerindeki telif haklarının sözleşmeler ile ...’ye devredildiği, ancak 5846 sayılı FSEK."nın 1995 ve 2001
    yıllarında 4110 ve 4630 sayılı Kanunlarla, sinema eserlerinde eser sahipliği ve koruma sürelerine ilişkin gerçekleştirilen değişiklikler neticesinde, sinema eserlerinde koruma süresinin 20 yıldan 70 yıla çıkarılması nedeniyle, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince 20 yıllık koruma süresinin bitiminden itibaren hakların ilk eser sahibi yapımcıya döneceği, dolayısıyla dava konusu programa ilişkin mali hakların, yapımcısı ... firmasına ait olduğu, ...’nin programın kullanılmasını engellemeye yönelik bir girişimde bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, yoksun kalınan kar talebinin yerinde olmadığı davacı ...,"nun diğer davalıyı temsilen sözleşme de yer aldığı gerekçesi ile davacı ..."nun yönünden açılan davanın husumetten reddine, ... Ulusal İletişim ...Yapım A.Ş. tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu "..." isimli programın FSEK kapsamında eser olduğunun ve bu eserle ilgili davacı şirketin mali hak sahibi bulunduğunun tespitine, bu eserin davalı kurumca yayınına son verilmesine, muhtemel tecavüzün men"ine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan uzman bilirkişi raporu ile “...” isimli yapımın sinema eseri olduğunun tespit edildiği, eserin 1995 yılı öncesinde yapılmış bulunduğu, davacı şirketin de eserin yapımcısı olduğu, mali haklarının 12.06.1995 tarihli kanun değişikliğinden önce akdedilen sözleşmeler kapsamında davalıya devredildiği, devre ilişkin sözleşmeler tarihinde yürürlükteki 5846 sayılı FSEK’nın 29. maddesi uyarınca, sinema eserlerinin koruma süresinin aleniyet tarihinden itibaren 20 yıl olduğu, aynı Yasa"nın 59. maddesi uyarınca koruma süresi sona erdikten sonra devralan kişinin sahibi bulunduğu mali hakların sona erdiği, yine aynı Yasa"nın 51. maddesi uyarınca da ileride çıkacak mevzuatla koruma süresinin uzatılmasından doğacak yetkilerden eser sahibinin yararlanacak olduğu, 21.02.2001 tarih ve 4630 sayılı Yasa ile anılan koruma süresinin 70 yıla çıkarılmış bulunduğu ve 20 yıllık koruma süresinin dolmasından sonra da dava konusu sinema eseri üzerindeki mali hakların, davacı şirkete dönmüş bulunduğu, bu durumda eser üzerinde hak sahibinin dava şirket olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi