
Esas No: 2021/8958
Karar No: 2022/1040
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8958 Esas 2022/1040 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8958 E. , 2022/1040 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil aracına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARININ ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, sanık ...'in sevk ve idaresindeki araçta 969 karton kaçak sigara ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda, araçta bulunmayan sanık ...'ın aşamalarda değişmeyen savunmalarında suçlamaları kabul etmediği, sigaralarla ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, her ne kadar diğer sanık ... sigaraları taşıması için kendisine ...'ın verdiğini, ... numaralı telefon ile olay günü kendisini aradığını beyan etse de dosyada mevcut HTS kayıtlarına göre sanık ...'un kendisini aradığını iddia ettiği cep telefonu numarası ile olay günü görüşme yapmadığının anlaşıldığı, sanık ...'in atfı cürüm niteliğindeki beyanından başka, sanığın savunmasının aksine somut bir kanıt da bulunmadığı, atılı suçun sanık ... tarafından işlendiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1)Sanık hakkında, 5607 sayılı Yasanın 5/1-son cümlesi uyarınca etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım edildiği gerekçesiyle sanığa verilen cezada indirim uygulanmış ise de; bahsi geçen Yasa maddesinin uygulanabilmesi için iştirak halinde işlenen bir kaçakçılık suçunun varlığı ile sanığın bu kaçakçılık suçunun bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım etmesinin gerektiği, somut olayda sanıkların ne suretle suçu iştirak halinde işlediklerinin ortaya konulamadığı, sanığın savcılık ve sonraki aşamalardaki beyanlarının fiili ortaya çıkarmaya hizmet ve yardım etmek yerine kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu gibi, beyanlarının mahiyetine göre ortada bütün sonuçlarıyla ortaya çıkan bir fiilin bulunmadığı gözetilmeksizin 5607 sayılı Yasanın 5. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
2) Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3)Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nun 62/1. maddesi yerine 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.