8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1749 Karar No: 2011/5964 Karar Tarihi: 17.11.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1749 Esas 2011/5964 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/1749 E. , 2011/5964 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve... ile ... ve ....aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2010 gün ve 10/99 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, ortak miras bırakan ..."a ait iken kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tapuya tescil edilen 434 ada 30 ve 31 parsellerin tapusunun iptaliyle miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar, miras bırakan ..."un bu taşınmazları bakım karşılığı olarak kendilerine verdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların ortak miras bırakan ..."a ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacıların miras payları oranında iptal ve tescile, arta kalan payların davalıların miras bırakanı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu her iki parselin yanların ortak miras bırakanları ..."a ait olduğu belirlenmiş olup, taraflar arasında bu konuda bir niza yoktur. TMK"nun 6. maddesi hükmüne göre kural olarak herkes iddiasını ispat etmek zorundadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazların ortak miras bırakan ..."dan kaldığı ancak sağlığında bu şahıs tarafından bakım karşılığı davalıların murisine devredildiği hususu davalılar tarafından ileri sürüldüğüne göre, bu iddianın ispat yükümlülüğü davalılardadır. Mahallinde 24.05.2010 tarihinde icra edilen keşifte dinlenen davalı tanığı ...: davacıların dedesinin kardeşi olan ... ve babalarını bildiğini, ..."un sağlığında, kardeşinin çocukları olan ..."a dava konusu taşınmazı, Çobanpınarı mevkindeki taşınmazı ise,..."a vererek paylaştırdığını, hibe ve senetten haberi olmadığını, ..."a hastalandığında oğullarıyla beraber ... oğlu ..."un baktığını söylemiştir. Ne var ki, kök murisin nizalı yerleri paylaştırdığı ya da hibe ettiği konusu netleşmemiştir. Noksan soruşturmayla yetinilerek doğru ve adaletli bir sonuca ulaşılamaz. Hal böyle olunca, nizalı taşınmazların, evveliyatında yanların kök murisine ait olduğu anlaşıldığına göre; bu kişinin sağlığında bu yerleri tarafların murislerine özgüleyip özgülemediğinin kapsamlı olarak soruşturulması ya da davalıların murisine bakım karşılığı olarak kadastrodan önce hibe edip etmediğinin araştırılması, bu konuda taraf tanıklarından ve yerel bilirkişilerden bilgi, duygu ve görgüye dayalı bilgilerinin alınması, çelişki olduğunda giderilmeye çalışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan sebeplerden ötürü 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.