(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/23377 E. , 2013/18647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ..."nun gelmiş ve duruşma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddedilmesinden sonraki aşamada avukatı olarak davasını temyiz edip devamında takip ettiklerini, sözlü anlaşma ile müdeabihin değerinin % 25"i oranında vekalet ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının kısmi ödemeler dışında bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 30.000 TL: ücretin yasal faizi ile ödetilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı avukatların 8.6.2001 tarihli vekaletle davalı adına tapuda kayıtlı 1372 nolu parseldeki hissesinin iptaline ilişkin olarak aleyhine açılan davanın reddi üzerine temyiz dilekçesi vererek ve akabinde de hukuki hizmet vererek dosyayı takip ettikleri, davanın reddine ilişkin kararın da 23.3.2006 tarihinde kesinleştiği ve eldeki dava ile de ödenmeyen bakiye vekalet ücretinin tahsilinin talep edildiği tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı adına kayıtlı taşınmazın ifrazla iki parsele ayrıldığı ve bu parsellerden 1730 nolu parseldeki 44,85 metrekare hisse ile.
1731 nolu parseldeki 113,81 mekrekare hissenin davalı tarafından satışının yapıldığı gözetilerek, bu metrekare toplamlarının kararın kesinleşme tarihindeki değerleri üzerinden % 10-20 oranında hesaplanan vekalet ücretlerinin davacı avukatlara ödenen bedellerin altında kaldığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. 5043 sayılı yasa ile değişik Avukatlık Kanununun 164/4.maddesinde, "Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.” Hükmü öngörülmüş olup, dava konusu olayda ücret konusu, değeri para ile ölçülen bir dava olduğundan davacılara ödenecek vekalet ücretinin, müddeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir oran üzerinden takdir edilmesi gereklidir. Müdeeabihin değeri belirlenirken de, davalı adına takip edilen tapu iptal ve tescile konu 1372 nolu parselin davalı adına kayıtlı hissesinin esas alınması gerekir. Mahkemece, davaya konu 1372 nolu parselin ifrazla oluştuğu parseller gözetilmişse de, bu parsellerin satışının yapıldığı(kamulaştırıldığı) tarihteki metrekare tutarları ücret hesabında esas alınmıştır. Oysa ifrazla da oluşsa tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki davalı hissesinin esas alınması gereklidir. Mahkemece açıklanan şekilde müdeabihin değerinin hesaplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere temyiz olunan kararın davacılar yararına bozulmasına,5.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.