![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/13602
Karar No: 2021/1307
Karar Tarihi: 01.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13602 Esas 2021/1307 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13602
Karar No : 2021/1307
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilgi Pazarlama Danışma ve Çağrı Servisi Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarının geç ödenmesinden dolayı ödenen gecikme zamlarının gider olarak kaydedilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesine istinaden ödenen vergilerin ihtirazi kayda konu kısmının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinde, kurum kazancının tespitinde nelerin indirim konusu yapılamayacağının tahdidi olarak sayma yoluyla belirtildiği, buna göre Kurumlar Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Kanun uyarınca ödenen gecikme faizi ve zamlarının indirim konusu yapılamayacağı, ancak 5510 sayılı Kanun uyarınca ödenen gecikme zamlarının indirim konusu yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmadığı, düzenleyici işlem ile de yasa hükmünün uygulamasının daraltılamayacağı, bu durumda 5510 sayılı Kanun uyarınca sigorta primlerinin geç ödenmesinden dolayı yapılan gecikme zammı ödemesinin, kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul edilmek suretiyle yapılan tahakkuk işleminde hukuka uyarlık sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edildiği ve geç ödenmesi durumunda ödenecek faiz oranının 5510 sayılı Kanunda düzenlenmesinin faizin 6183 sayılı Kanun uyarınca tahsil edildiği gerçeğini değiştirmeyeceği, bu durumda yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11/d. maddesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinde, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51, 102 ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı; 5520 sayılı Kanunun 89. maddesinde ise, Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3 (% 2) oranında gecikme cezası uygulanarak artırılacağı, ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesine göre, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenen gecikme faizi ve zammının kurumlar vergisi açısından gider olarak kabul edilemeyeceği açıktır. 5510 sayılı Kanunun 89. maddesi kapsamında ödenen faizler de, Kanunun 88. maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanun kapsamında tahsil edilmekte olup, faiz oranı 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre hesaplanmaktadır. Faiz oranının 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmesi söz konusu gecikme zammının niteliğini değiştirmemekte, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi kapsamında ödenen gecikme zammından farklı bir nitelik kazandırmamaktadır. Yasa Koyucu, amme alacağının borçlunun hatasından ya da keyfi tutumundan kaynaklanan sebeplerden dolayı geç ödenmesinden dolayı ödenen gecikme faizi ve zammının kurumlar vergisi açısından gider olarak kabul edilmemesi gerektiğini düzenlemiş ve olayda da borçlunun kendi durumundan kaynaklanan sebeplerle ödenen faizlerin gider olarak yazılmamasına ilişkin koşulların oluştuğu sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.