20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2549 Karar No: 2019/4614 Karar Tarihi: 17.09.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2549 Esas 2019/4614 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Kırşehir'de 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada suçlu bulunan bir kişinin temyiz başvurusunu değerlendirdi. Kararda, suçlu bulunan kişinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin kanun maddeleri detaylıca incelendi. İlgili kanun maddeleri arasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171. maddesi ve TCK'nın 191/2. maddesi yer aldı. Karar, sanığın ilk ihtara uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle bozuldu.
20. Ceza Dairesi 2016/2549 E. , 2019/4614 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER Mahkeme : KIRŞEHİR 3. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-)Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi ... hükümleri uygulanır." yönlendirmesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171. maddesi incelendiğinde, ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK"nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/04/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa 11/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin Kırşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne infaza verildiği, bu nedenle sanığın Kırşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün çağrı yazısının 05/05/2015 tarihinde kendisine tebliğ edilmesinden sonra 10 günlük yasal süre içerisinde ilgili müdürlüğe müracaat etmemesinin ihlal nedeni sayılamayacağının gözetilmemesi, Kabule göre; 2-) 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gereğince sanığa Kırşehir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 30/04/2015 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.