Esas No: 2019/804
Karar No: 2021/1589
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/804 Esas 2021/1589 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: .....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018
NUMARASI : ......
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasıdan Kaynaklanan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/10/2021
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08/11/2015 tarihinde, davalı ... ...’ın sürücüsü, davalı ...’in işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın, müvekkiline ait ve dava dışı ...'un sevk ve idaresindeki araca kavşak noktasında, trafik ışıklarının fasılalı olarak yandığı esnada, kural ihlali yaparak çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında kazanın müvekkiline ait araç sürücünün kırmızı ışıkta geçmesi neticesinde meydana geldiği belirtilmiş ise de kabul etmediklerini, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 5.000,00 TL hasar bedelinin 08/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde, davacıya ait araç sürücünün kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında da bu hususun tespit edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ... ve ...; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre kazanın meydana gelmesinde, davacıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü ... ...’ın ise kusurunun bulunmadığı, davacı vekili tarafından kazanın meydana geldiği anda trafik ışıklarının fasılalı olarak yandığı iddia edilerek rapora itiraz edilmiş ise de; .......cevabi yazısına göre kaza tarihinde belirtilen kavşakta trafik ışıklarının tam gün olarak çalışmaya programlandığının ve fasılalı ışığa geçme şeklinde planlama yapılmadığının, ancak elektrik kesintisinde fasılalı ışığa geçebileceğinin, kaza tarihinde de, arıza kaydının belirtilmediğinin bildirildiği, toplanan delillere göre kaza anında trafik ışıklarının fasılalı konumda bulunmadığı, davacı araç sürücüsünün kavşakta trafik ışıklarına ve geçiş önceliğine uymadığı, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece müvekkilinin, kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, kazanın saat: 07.45 sıralarında meydana geldiğini ve kaza esnasında kazanın meydana geldiği noktada, ışıkların fasılalı sarı ve kırmızı olarak yandığını, müvekkilinn istikametine ise fasılalı sarı ışık yandığını, kaza tespit tutanağında, müvekkilinin kırmızı ışıkta, davalı araç sürücüsünün ise yeşil ışıkta geçtiği kabul edilmiş ise de, kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, tutanakta kaza tarihinin saat:08.20 olarak belirtildiğini, adli muayene raporlarındaki muayene saatine göre kazanın saat:08.20'de meydana gelmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle rapora itirazlarına rağmen yeni bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca tanık dinletme talepleri olmasına rağmen tanıklarının denilmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin de hatalı olduğunu, olay yerine ilişkin varsa mobese kayıtları ile kaza mahallinde güvenlik kamera kayıtlarının getirtilmesi talep edilmiş ise de, mahkemece delillerin toplanmadığını, ayrıca kaza tarihinde kış saati uygulamasına geçilmesi ve saatlerin bir saat geri alınması nedeniyle sinyalizasyonda hata olup olmadığı sorulması talep edilmesine rağmen, sorulmaksızın karar veriliğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, belirtilen eksiklikleri giderilmek suretiyle duruşma açılarak davanın esası hakkında karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından meydana gelen araç hasarı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kavşak noktasında meydana gelen kazada, kavşak noktasına çıkan yollara yanan ışıkların, kaza anındaki durumlarına ilişkindir. Davacı vekili kaza anında kavşak noktasında trafik ışıklarının fasılalı olarak yandığı ve müvekkiline ait araç yönüne fasılalı sarı ışık, davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortası olduğu aracın geldiği yöne ise fasılalı kırmızı ışık yandığından bahisle, kusurun davalı araç sürücüsünde olduğunu iddia etmiş, davalı ise kaza anında fasılalı ışık yanmadığı, davalı araç sürücüsüne yeşil ışık yandığı esnada, davacıya ait araç sürücünün kendisine yanan kırmızı ışıkta kavşağa girdiğinin kaza tespit tutanağında da tespit ediliği savunulmuştur.
Davacı vekili, kaza tespit tutanağında kaza saatinin 08.20 olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, kaza saatinin adli muayene saatinin 08.15 olmasına göre 08.20 olmayacağı gibi, davalıların da savcılık beyanlarına göre kaza saatinin 07.45 civarında olduğunu, bu durumun trafik ışıklarının yanma şekline de etki edeceğini, bu hususta kaza anında araç içerisinde yolcu olarak bulunan tanığın dinlenmesini talep ettikleri halde, ilk derece mahkemesinde tanığının dinelmeden karar verilmesinin hatalı olduğu iddia edilmiş ise de, dosyaya delil olarak sunulan ve davacıya ait araç sürücüsü hakkında alkollü olarak araç kullanmak suçundan Gölbaşı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ........ sayılı dosyasında, davacıya ait araç sürücüsünün kanındaki alkol oranına itiraz ederek beraati talep ettiği, kazanın oluş şekline itiraz etmediği gibi, davacının tanık olarak dinletmek istediği, kendisine ait aracı sürücüsü oğlu olan ...'un ve araç sürücüsü ...'un savcılık soruşturması sırasında dinlendiği anlaşılmaktadır.
Kazaya ilişkin görgüsü olmadığı anlaşılan davacı araç maliki tarafından, maliki olduğu aracın sürücüsü olan...... ve araç içerisinde yolcu olarak bulunan sürücünün oğlu ...'un beyanlarından ve kaza tespit tutanağındaki saatin hatalı olduğundan bahisle, davalı araç sürücüsünün fasılalı kırmızı ışıkta geçtiğini iddia etmiş ise de, meydana gelen kazanın, ulusal saatin bir saat geri alındığı gün içerisinde meydana gelmesi nedeniyle kaza saatinin hatalı gösterilmiş olması, ancak kaza saatinin kusura etkisi olması halinde önemli olacaktır. Somut olayda, kazanın meydana geldiği kavşakta kazanın meydana geldiği günde, öncesinde ve sonrasında fasılalı ışık uygulamasının olmadığı, ....... tarafından 02/08/2018 tarihli yazı ile mahkemeye bildirilmiş olmasına, ceza soruşturmasında dinlenen, davacıya ait araç sürücüsü ve oğlu haricindeki tüm tanıkların ışıkların fasılalı olarak yanmadığı, davacıya ait aracın sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğine dair beyanlarına, kazadan sonra kaza mahalline gelen ve kaza tespit tutanağı hazırlayan kolluk görevlilerince de, kaza tespit tutanağında trafik ışıklarının fasılalı yandığına ilişkin bir tespitinin bulunmamasına, mahkemece savcılık soruşturmasındaki davalı araç sürücüsünün ve davalı aracındaki tanıkların beyanları ile kaza tespit tutanağını teyit eden........ cevabi yazısına göre kazanın oluş şeklini belirlemiş olmasına, davacı tanıklarının savcılık aşamasında da diğer aracın fasılalı kırmızı ışıkta geçtiğine dair beyanlarının dosya kapsamındaki gelen yazı cevabı ile çelişki oluşturmasına, kaza anının görüntüleyen kameralar olduğuna dair somut delil sunulmamasına göre soruşturma sırasında beyanları alınan tanıkların yeniden dinlemesi sonuca etkili görülmediği gibi davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ile karar verdiğine dair istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
......
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.