3. Hukuk Dairesi 2013/14838 E. , 2013/12808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av. ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde buluna...da meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkillerine ait işyerindeki ticari mallar ile demirbaş eşyaların tamamının hasar gördüğünü, yangının ise davalı İbrahim Karateke’ye ait işyerinde işçi olarak çalışan diğer davalı ...’ın işyerine ait jeneratörü çalıştırdığı sırada oluşan benzin parlaması sonucu meydana geldiğini, ayrıca yanıcı maddelerinde satıldığı işyerlerinin bulunduğu çarşıda günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ile yangın çıkması halinde otomatik olarak devreye giren yangın kesici tertibatı kurmayan daval....idaresinin kiralayan ve işleten sıfatıyla ayrıca bina sahibi olarak meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 70.000 TL"nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı İl Özel İdaresi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı idarenin %40 kusurlu bulunduğu, 70.000 TL olarak belirlenen zararının davalının kusuru oranında 28.000 TL"sinden sorumlu olduğu gerekçe gösterilerek, 28.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamından davalı ...İdarenin mülkiyetinde olan .... binasında davacının 117 nolu dükkanı davalıdan kiraladığı, çarşıda kiracı bulunan dava dışı ....nin dükkanında çalışan işçisi ..."ın elektriklerin kesilmesi nedeniyle çalıştırdığı küçük jeneratörden sızan benzinin alev alması sonucu yangının meydana geldiği, işhanında kiracı bulunan diğer esnafın dükkan önüne yanıcı madde koymaları sonucu yangının hızla büyüyerek bütün binanın yanmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır.
Davacının ve diğer dükkan sahiplerinin müşteki olduğu ... 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/152 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı ....İdarenin %20, dava dışı esnafın %20, ..."ın %20, Belediyenin %20, yangını çıkaran ... ve ...."nin %10"ar kusurlu oldukları açıklanmış, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davalı idarenin %20 kusurlu olduğu, davacının zararının 120.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Davada, davalı idarenin yapı maliki ve işletenin sorumluluğu kapsamında yangın nedeniyle uğranılan zararın tamamının tahsili talep edilmektedir.
Davalı idarenin malik ve işletmeci olduğu taşınmazda, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ve yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatının bulunmaması nedeniyle genelde yanıcı maddelerin satıldığı dükkanların elektriklerin sık sık kesilmesi sırasında iç mekanda benzinle çalışan küçük jeneratör kullanılması ile 66-67 nolu dükkanda kiracı olan İbrahim Karateke"nin işçisi ..."ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırmak istediği anda sızan benzinin alev alarak yanması sonucu oluşan zarardan 6098 sayılı TBK.nun 69.(818 sayılı BK.nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.
Ayrıca, 6098 sayılı TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre bina maliki ve yöneticisi olan davalı idarenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği ileride diğer sorumlulara rücu etmek kaydıyla zararın tamamından sorumlu olması gerekir.
Ancak, yangının meydana gelmesinde davacının da aralarında bulunduğu esnafın kusurlu olduğu anlaşıldığına göre davalı idarenin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan esnafın kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerekir.
Bu durumda, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak davacının da arasında bulunduğu esnafın kusur oranı belirlendikten sonra zarar bedelinin tamamından bu miktar indirim yapılmak suretiyle geri kalan miktara karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece davalı idarenin %40 kusuru oranında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.