Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2016/8020
Karar No: 2021/1280
Karar Tarihi: 01.03.2021

Danıştay 7. Daire 2016/8020 Esas 2021/1280 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8020
Karar No : 2021/1280

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av…

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av...

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Anonim Ortaklığı adına kayıtlı 17/10/2011 tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında 18/10/2011 tarih ve ... sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile ithal edilen eşyanın muafiyet kapsamından çıkarılan kısmı için karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle adı geçen şirket ve kanuni temsilci tarafından dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri, … Anonim Ortaklığı yönetim kurulu başkanı adına düzenlenerek tebliğ edildiğinden, adı geçen şirketin hak ve menfaatini etkileyen bir durumun söz konusu olmadığı; para cezasının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmeye çalışıldığı, anılan maddenin ise yargı mercilerince yapılacak tebligata ilişkin olduğu, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığı sonucuna ulaşıldığından, şirket hakkında yapılan takibat kesinleştirilmeksizin kanuni temsilci adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davanın şirket yönünden incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İptali istenen ödeme emri kanuni temsilci adına düzenlendiğinden davada asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun olup olmadığının incelenemeyeceği, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin adli olmayan tebligatlara da uygulanacağı, anılan madde dışında tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı düzenlenmediğinden tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Olayda, amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci olan davacıya başvurulabilmesi için öncelikle asıl borçlu şirket adına borcun usulüne uygun kesinleştirilmesini teminen şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan tebligatın, usulüne uygun olarak yapıldığının kabulüne olanak bulunmaması karşısında, şirket adına tahsil edilebilir aşamaya gelmeyen amme alacağının, davacıdan tahsili yoluna gidilemeyeceğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dahilde işleme rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle Türk Kablo Anonim Ortaklığı adına karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla adı geçen şirket adına düzenlenen ödeme emrine dava açılmadığı, şirket hakkında yapılan araştırmada da mal varlığına rastlanmadığından bahisle kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 201. maddesinde, süresi içinde ödenmeyen kesinleşmiş gümrük vergileri hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı; 6183 sayılı Kanun'un 8. maddesinde de, hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin tatbik olunacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcilere başvurulabilmesi için öncelikle, borcun şirket adına kesinleştirilmesi ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesi, sonrasında ise, borcun şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin ortaya konulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Borcun şirket adına kesinleştirilmesi ise, tebligatın ve diğer usuli işlemlerin mevzuata uygun bir şekilde yapılması ile mümkündür.
Olayda, amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci olan davacıya başvurulabilmesi için öncelikle asıl borçlu şirket adına borcun usulüne uygun kesinleştirilmesini teminen şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan tebligatın, usulüne uygun olarak yapıldığının kabulüne olanak bulunmaması karşısında, şirket adına tahsil edilebilir aşamaya gelmeyen amme alacağının, davacıdan tahsili yoluna gidilemeyeceğinden, dava konusu ödeme ödeme emrini yukarıda yazılı gerekçeyle iptal eden mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz başvurusu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği; 55. maddesinde ise, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, asıl borçlu şirket adına yapılan takip neticesi malvarlığı araştırması yapılarak menkul ve gayrimenkul mal varlığının olmadığı, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmakla şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi