(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2013/4353 E. , 2013/5856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme; suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki 05.11.2004 gün ve 2003/14-2004/1178 sayılı hükmün kesinleşmesinden sonra aynı dosyada sanık ...’na ilişkin ilk hükmün, bu sanık tarafından temyiz edildiği, Yargıtay C.Başsavcılığınca 13.10.2005 tarihinde, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yasalar uyarınca değerlendirilmesi için dosyanın iade edilerek mahkemesine gönderilmesi üzerine ..., ..., ... ve ... hakkındaki önceki hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.09.2007 tarih ve 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi adı geçen hükümlüler hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. Hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olan ..., ..., ... ve ...’nun tekrar yargılanma sürecine dahil edilerek, 2. hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Kurulan bu ikinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.
Bu nedenlerle; ..., ..., ... ve ... hakkında yeniden kurulan 2. hükme yönelik, konusu bulunmayan temyiz itirazının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında mala zarar vermek ve konut dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulanmamış ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hak yoksunlukların seçimlik olmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, sadece 53/1 maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
05.11.2004 gün ve 2003/14-2004/1178 sayılı hükümden önce ölen sanığa 17.02.2005 tarihinde yapılan gerekçeli karar tebliğ işleminin geçersiz ve anılan kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, sanık ...’nun temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 13.10.2005 tarihinde, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yasalar uyarınca değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine iadesinden sonra yapılan işlemler ile 30.05.2008 gün ve 2005/1003-2008/576 sayılı kararın hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK"nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerekir.
Uyaptan çıkarılan 25.12.2012 tarihli nüfus kaydına göre, sanığın 06.12.2003 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve TCK"nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı ve ek tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.