3. Hukuk Dairesi 2013/10562 E. , 2013/12799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı vek.Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 17.09.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davacının babası Mahmut Mumcu"nın 24.05.2001 tarihinde öldüğünü, 17.05.2012 tarihinde açıklanan vasiyetnamesinin şartlarına uygun olmadığını, birçok hatalarla dolu ve hukuka aykırı olduğunu, 14 yıl önce düzenlenen vasiyetnamenin yeni ortaya çıktığını, imzanın murise ait olmadığını, muhtemelen vasiyetnamenin sonradan düzenlendiğini, temyiz kudretinin yerinde olduğuna dair pratisyen hekimden doktor raporu alındığını, vasiyetname tanzim tarihinde 83 yaşında olan murisin tasarruf ehliyeti bulunmadığını, gözlerinin iyi görmediğini notere belirttiği halde bu husus dikkate alınmadan vasiyetname düzenlendiğini belirterek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; iptal isteminin zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin iddiaların kendi içinde çelişkili olduğunu, açılması için zamanında Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmemesinin vasiyetnameyi usulsüz kılmayacağını, vasiyetnamenin usulüne uygun düzenlendiğini, davacının verdiği taahhütname ile de usulüne uygun yapıldığını kabul ettiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının, vasiyetnamenin açılması davasının yargılaması sürerken Noter"e başvurup, "açılan vasiyetnamenin içeriğini kabul ettiğine dair" taahhütname düzenlendiği, anılan taahhütnameden sonra bu davanın açılmasının TMK. 2/2.md. göre hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, saklı paylar nazara alındığında, zedelenmediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dava; vasiyetnamenin iptali (TMK 557.md.) isteğine ilişkin olup, iptal sebeplerinden biri olarak murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Bu durumda mahkemece, vasiyet yapıldığı tarihte murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda, murisin sağlığına ilişkin tüm belge ve kayıtlar toplanarak, vasiyetnamenin tanziminde alınan rapor eklenerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ote yandan, dava dilekçesinde; murisin gözlerinin görmediği ve bu husus vasiyetname tanziminde belirtildiği halde vasiyetnamenin yasal şekil şartlarına uygun tanzim edilmediği ileri sürülmüş olup, mahkemece bu husus üzerinde de durulmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak; davada vasiyetnamenin sonradan düzenlendiği ve sahteliği de ileri sürülmüş olmakla, mahkemece, vasiyetnamenin düzenlendiği Besni Noterliğinde vasiyetnamenin cilt bezleri üzerinde (Besni Asliye Hukuk Mahkemesi marifetiyle) bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının bu iddiası da incelenmelidir.
Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın davacının Noterde düzenlediği taahhütname ile vasiyetname içeriğini kabul ettiği gerekçe gösterilerek ancak, taahhütname düzenlendiği 23.03.2012 tarihinde henüz vasiyetnamenin açılıp okunmadığı, içeriği bilinmeyen vasiyetnameye ilişkin taahhütnamede yer alan kabul beyanının hukuken geçerliliği tartışılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunduğu 17.05.2012 tarihinde ise davacının yargılamada vasiyetnamenin sahteliği (sonradan düzenlendiği) usulüne uygun düzenlenmediği vs. nedenlerle kabul etmediği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.