3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10079 Karar No: 2013/12795 Karar Tarihi: 17.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10079 Esas 2013/12795 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/10079 E. , 2013/12795 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılar vek.Av..... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 17.09.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki 26.08.2010 tarihli harici satış sözleşmesi ile davacıya satılan taşınmazın daha sonra tapuda 3.kişiye satıldığını, ödenen bedel davalıdan geri istendiğinde 5000 İngiliz Sterlinin ödendiğini, bakiye bedel ödenmediğinden 12.000 ....ahsili için icra takibine girişildiğini belirterek, davalıların takibe itirazının iptali ve inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; davalılardan ..."a husumet yönetilemeyeceğini, sözleşmeyi davalı şirketi temsilen imzaladığını, takibin kamu düzenine aykırı olduğunu, geçersiz ve haricen düzenlenen satış senedine dayanılarak verilen paranın iadesi için ilamsız talep yapılamayacağını, takibin kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt oluşmaz. Somut olayda, takibe konu alacağın ödenmesine ilişkin olarak takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığına göre, takip tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı düşünce ile 4.290,83 TL işlemiş faiz alacağı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.