18. Ceza Dairesi 2015/5249 E. , 2015/5129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı üzerindeki hakları olup, bu suçun oluşabilmesi için fiilin, gerçek bir kişinin belirtilen kişilik haklarını rencide edecek şekilde işlenmesi gerekmektedir. Hakaret suçu, Anayasanın 24 ila 30. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen ifade hürriyetinin sınırlarını oluşturmaktadır. Suçu oluşturan eylem bakımından failin ifade hürriyeti, mağdur yönünden ise onur, şeref ve saygınlığı ile din, vicdan ve kanaat hürriyetine ilişkin temel kişilik hakları çatışmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü, sözü edilen karşılıklı hakların dengelenmesini gerektirmektedir. Ancak, ileri sürülen bir düşünceyle bağlantısı bulunmayan, esasında düşünce açıklaması vasfında da görülemeyen sövme niteliğindeki fiillerin ifade özgürlüğünden yararlanamayacağı açıktır.
İncelenen dosyada sanığın, mağdurun başkanı olduğu belediye tüzel kişiliği aleyhine açmış olduğu idari davayı kazanması üzerine, ilgili ilamın üstüne yazmış olduğu, “sen haklıyı haksızı ayıracak kadar akıllı değilsin”, “bu kasabayı utanç verici insanlar yönetmektedir” şeklindeki nezaket dışı ve kaba nitelikteki sözlerin onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
İdare Mahkemesi ilamının üzerine yazılan ve hakaret kabul edilen yazıların, kahvehane panosu dışında, emlak ofisi duvarına da asılması nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, bu husus tartışılmadan, yalnızca, yazının kahvehane panosuna asılması şeklinde gerçekleşen eylemden ötürü mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.