12. Ceza Dairesi 2020/449 E. , 2021/7236 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.711,88 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/199 Esas - 2014/104 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kan gütme saikiyle öldürme, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından 02.02.2013-20.11.2013 tarihleri arasında 291 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama somunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 20/05/2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 30.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece; Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin cevabi yazısından ve dosya içeriğinden 18/04/2014 tarih, 2013/199 E, 2014/104 K sayılı kararın bir kısım sanıklar müdafileri, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği, dosyanın Yargıtaya gönderildiği kararın henüz kesinleşmediği, CMK"nın 141 ve 142. maddelerinde koruma tedbirleri nedeniyle maddî ve manevî tazminat davasının usul ve şartları düzenlendiği, 142/1. maddesinde "karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabileceği"nin hükme bağlandığı, ayrıca maddede yer alan "karar veya hükmün kesinleşmiş olması" şartı dava şartlarından olduğu, dava konusu olayda davaya konu edilen kararın kesinleşmediği ve dava şartının tahakkuk etmediği, davanın bu itibarla reddine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede; tazminat talebinin dayanağı olan Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/199 Esas – 2014/104 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacı hakkında verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi nedeniyle henüz kesinleşmediği bildirilmiş ise de, temyiz incelemesi sırasında Dairemizce UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemeye göre, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.05.2016 tarih, 2015/4015 Esas – 2016/2706 Karar sayılı ilamında davacı hakkında verilen beraat hükmüne yönelik herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından bahisle hükmün temyiz incelemesi dışında bırakıldığının belirtildiği, dolayısıyla davacı hakkında verilen beraat hükmünün kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 8.711,88 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Kabul ve uygulamaya göre, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’7.561,15’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’8.711,88’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinde davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ‘’7.561,15’’TL’ ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.