Esas No: 2021/9090
Karar No: 2022/1384
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9090 Esas 2022/1384 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ...'nın 21.08.2013 tarihli olayla ilgili açılan davada beraat, 22.06.2013 tarihli olayla ilgili açılan davada ise sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalara itibar edilerek beraat hükmü verildi. Bu kararlar Gümrük İdaresi adına yapılan temyizler sonucu temyiz edildi. Mahkeme kararında, Gümrük İdaresi adına yapılan temyizlerin reddine karar verildiği ancak 22.06.2013 tarihli olayla ilgili açılan davada sanık ...'ın cezasının 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen 3/22. maddeye göre yeniden belirlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, 5607 sayılı Yasanın değiştirilen maddelerinin detaylı bir şekilde karşılaştırılması yapılarak, sanık ...'ın cezasının tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda bu maddeler şu şekilde açıklandı:
- 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi
- 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22. maddeleri
- 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 7242 sayılı Yasanın 61. ve 63. maddeleri
- 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. madde (2. fıkra)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ...'nun 21.08.2013 tarihli eylemi sebebi ile açılan dava hakkında beraat, sanık ...'nın 22.06.2013 tarihli eylemi sebebi ile açılan dava hakkında beraat, 17.06.2013 ve 21.08.2013 tarihli eylemleri sebebi ile açılan davalar hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-5271 sayılı CMK'nun 260/1. maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müşteki Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- Müşteki Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ...'nun 21.08.2013 tarihli eylemi sebebi ile açılan davaya ilişkin kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre müşteki Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Müşteki Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ...'nın 22.06.2013 tarihli eylemi sebebi ile açılan davaya ilişkin kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ...'in sahibi olduğu iş yeri önünde kaçak sigara satıldığı ihbarı üzerine yapılan kontrolde iş yeri önündeki tezgah üzerinde 96 paket, sanığın ikametinde yapılan aramada 10 paket olmak üzere 106 paket kaçak sigaranın ele geçirildiği olayda; sanığın aşamalardaki beyanlarında; ele geçen sigaraların, 17.06.2013 günü ele geçirilen 1014 paket sigaradan arta kalan sigaralar olduğunu belirtmişse de; sanığın eylemlerinin farklı tarihlerdeki olaylara ilişkin olduğu,bu olayların birbirinin devamı niteliğinde kabul edilemeyeceği, bu nedenle sanık hakkında her iki eylemin ayrı ayrı hukuki değerlendirilmesinin yapılmasının gerektiği, sanığın 22.06.2013 tarihli eyleminde suça konu eşyanın ele geçirildiği yer itibarıyla sanığın ticari amaçla bandrolsüz ve kaçak sigara bulundurmak şeklinde gerçekleşen ve sübut bulan eyleminin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesindeki suçu oluşturduğu, bununla beraber sanığın 17.06.2013 tarihli eylemi ile incelemeye konu 22.06.2013 tarihli eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında olup olmadığının da mahkemece değerlendirilmesi gerektiği de gözetilerek; sanığın 22.06.2013 tarihli eyleminden de mahkumiyeti yerine, suçtan kurtulmaya yönelik savunmalara itibar edilmek suretiyle sanık hakkında beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, müşteki Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanık ... müdafiinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
1- Sanık ...'nın 17.06.2013 tarihli olayla ilgili kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre ise;
Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine 5237 sayılı TCK'nun 54/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Sanık ...'nın 21.08.2013 tarihli olayla ilgili mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık ...'nın sürücülüğünü yaptığı, diğer sanık ...'nun ise yolcu olarak bulunduğu ... plakalı araçta yapılan aramada 100 paket sigaranın ele geçirildiği olayda; sanık ...'nın ele geçen sigaraların kendisine ait olduğunu ve içmek için aldığını beyan ettiği, sanık ...'in ise; ele geçen kaçak sigaralardan haberinin olmadığını ve sanık ...'ın sigaraları nereden aldığını ve araca nasıl koyduğunu görmediğini belirterek üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların aşamalardaki savunmalarının aksine sanık ...'nın mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gibi ele geçen eşyanın kullanım sınırında kaldığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre ise;
İddianamede müsaderesi talep edilen ... plakalı araç hakkında mahkemece bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.