12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10527 Karar No: 2021/7235 Karar Tarihi: 25.10.2021
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10527 Esas 2021/7235 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taksirle yaralama suçundan sanık mahkum edilmiştir. Ancak, temyiz talebi reddedilmiştir. Sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, hüküm temyiz edilebilir. Taksirle yaralama suçunun cezası üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Dosya \"Basit Yargılama Usulü\" kapsamında değerlendirilebilir. CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde, ceza dörtte bir oranında indirilir. Sanık müdafinin temyiz itirazları kabul edildiği için hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 89. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesi, CMK'nın 251. maddesi ve TCK'nın 7. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2019/10527 E. , 2021/7235 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece sanık hakkında verilen hükmün kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; 5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi nedeniyle hükmün temyizi kabil olduğu anlaşılmakla, 10/03/2015 tarihli temyizin reddi kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun"un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle; Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak; BOZULMASINA, 25.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.