Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13402
Karar No: 2019/4165
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/13402 Esas 2019/4165 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/13402 E.  ,  2019/4165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... Toylan vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içerisinde edinilen araca ve ev eşyalarına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eşyalar için 3.500,00 TL, araç için 6.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bozmadan sonra harcını yatırmak suretiyle sundukları 28.12.2016 tarihli dilekçeyle araca yönelik taleplerini 8.100,00 TL"ye arttırmıştır.
    Davalı ... vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, verilen ilk kararda araç yönünden davanın reddine, ev eşyalarına ilişkin olarak davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 2014/5078 Esas, 2015/11643 Karar sayılı ilamıyla tasfiyeye konu aracın alım satımına ilişkin evraklar getirtilip mal rejiminin devamı süresince edinilip edinilmediğine ilişkin araştırma yapılması, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilip sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş, sair temyiz itirazları reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının araç bedeline ilişkin davasının kabülüne, 8.100,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK"nin 202/1 maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.
    Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, aracın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, aracın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan aracın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu aracın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye tarihinde ki sürüm değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, tasfiyeye konu araç evlilik birliği içinde 17.400,00 TL bedelle 26.03.2010 tarihinde davalı kadın adına satın alınmış olup, boşanma dava dosyası içerisindeki kredi evraklarından bu alım bedelinin 15.100,00 TL"sinin 25.03.2010 tarihinde Denizbank"tan davalı adına çekilen ihtiyaç kredisi ile karşılandığı, 36 ay vadeli kredinin 7 adet taksitinin evlilik birliği içine, kalan taksitlerin ise mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonraya isabet ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin araçta davacının katılma alacağı hakkı olduğuna ilişkin tespiti yerinde olmuş ise de yapılan hesaplama dosya kapsamı ve yerleşik Daire uygulamasına uygun düşmemektedir.
    Araç alımında davalı adına kredi kullanıldığı ve bir kısım kredi ödemelerinin mal rejimi sona erdikten sonra devam ettiği, dolayısıyla aracın borcu olduğu gözetilmeksizin hesap yapılması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle araç alımında kullanılan kredi yönünden boşanmadan sonraya kalan taksit (29/36) oranı ile çekilen kredi miktarı çarpılmalı, bulunacak meblağın aracın edinme tarihindeki değeri içinde karşılık gelen orana dönüşümü gerçekleştirilmeli, bu oran ile aracın (bozma ile güncelliğini yitireceğinden) bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri çarpılmalı ve borç miktarı belirlenmelidir. Bu borç miktarı aracın tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan artık değer üzerinden talep miktarı ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek katılma alacağı hesaplanmalıdır.
    Mahkemece, yukarıda izah edilen ilke ve esaslara uygun şekilde banka kredi borcu gözetilerek davalı lehine denkleştirme yapılıp davacının artık değere katılma alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi