20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13235 Karar No: 2019/3756 Karar Tarihi: 28.05.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13235 Esas 2019/3756 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında arazisinin orman parseli içerisinde bırakıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescili talep etti. Mahkeme, ziraatçı bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, bozma kararıyla Hazine'nin davaya dahil edilmesi gerektiğini ve çevre taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kaydının incelenmesi gerektiğini belirtti. Bozmaya uygun olarak yapılan yargılamada, bilirkişi raporlarına göre kısımlardan biri orman sayılan yerlerden olurken diğerinde zilyetliğe uzun süre ara verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. Kararın mahkemece kanunlara uygun bir şekilde verildiği kabul edilerek, temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri olarak ise, davanın konusuna ilişkin olarak 45776 sayılı taşınmazın orman niteliğiyle tescili, kadastro çalışmalarının 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılmış olması ve davada gerekli inceleme yapılırken 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi koşullarının oluşumu gerektiği ifade edilmektedir.
20. Hukuk Dairesi 2016/13235 E. , 2019/3756 K.
"İçtihat Metni"
......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu,.......mahallesinde kain 45776,98 m2 yüzölçümlü 585 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman niteliği ile 25/02/2008 tarihinde Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı yan; Aralık 1937 tarihli 17 nolu tapu ile adına tescilli olan tarlasının ...... yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman parseli içerisinde bırakıldığı iddiasıyla, bu bölümün tapusunun iptali ile adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 13.08.2012 tarih, 2009/1018 E. - 2012/70 K. sayılı kararı ile, ziraatçı bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde 40-50 yıldır hiçbir tarımsal faaliyet yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyizi neticesinde; Dairemizin 07.03.2013 gün 2012/13258 E. - 2013/233 K. sayılı ilamıyla; "Hazinenin davaya dahil edilmesi gerektiği, çevre taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları getirtilmesi, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazın niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanması gerektiğinden" bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; bilirkişi raporlarında (B) ile gösterilen kısmın orman sayılan yerlerden olması, (A) ile gösterilen kısımda ise zilyetliğe uzun süre ara verilmesinden dolayı 3402 sayılı Kanunun 14. madde koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 25.02.2008’de kesinleşmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."a yükletilmesine 28/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.