Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2979
Karar No: 2019/171

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2979 Esas 2019/171 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2979 E.  ,  2019/171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/01/2017 tarih ve 2016/133 E. - 2017/24 K. sayılı kararın Davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/05/2017 tarih ve 2017/482-2017/461 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin “....” ibareli çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, ayrıca "....+ŞEKİL" ibareli, 1-45. sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren, 2010/39199 sayılı markası bulunduğunu, davalı ..."in 2014/32464 sayılı ".....emlak" ibareli, 36. sınıftaki "sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler, gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri"ni içeren marka tescil başvurusuna müvekkilince, ticaret unvanı, kötüniyet, tanınmışlık ve iltibas vakıasına dayanarak yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK"nın 2015-M-11456 sayılı kararının iptaline, markanın davalı adına tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu markanın müvekkilinin ad ve soyadından oluştuğunu, ayrıca markadaki diğer ibarelerin yeterli farklılaşma sağladığını markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, marka ve başvuru konusu işaret bir bütün olarak korunabileceğ nazara alındığında davacının "...." ibareli markalarıyla davalının ".....emlak" ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaretin parçalanmaksızın ve bir bütün olarak nazara alınmasının gerektiği, bu ibarenin bir kişi ismine işaret ettiğinin çok açık ve anlaşılır olduğu, ortalama tüketicinin bu işareti görüp duyduğunda, sadece “....” veya sadece ... olarak değil,
    bütünsel olarak ".....emlak" olarak algılayacağı, özellikle 36. sınıf hizmetlerin niteliği, hitap ettiği tüketici kesiminin genellikle dikkatli, hizmetlerin pahalı ve konusu olan ürünlerin fiyatlarının yüksek seviyede olduğu da nazara alındığında taraf markaları arasında iltibasın bulunmadığı, davacının "...." ibareli markasının akaryakıt sektörü bakımından tanınmışlığının bulunduğu, ancak bunun ulaşılan sonucu değiştirmeyeceği, davalının, davacı markasının tanınmışlığından istifade etmek suretiyle toplumun dikkatini çekmek ve onun temsil ettiği imaj ve güvenin, hiç bir masraf ve çaba harcanmadan kendi ürün veya hizmetlerine devrini sağlama olanağının bulunmadığı, zira ürün ve hizmetlerin kısmen ve işaretlerin tümden farklılığının imaj transferine müsait olmadığı, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, bu nedenle de 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesi koşullarının oluşmadığı, davalının kötüniyetli bir yaklaşımının olmadığı, davalı şirketin bu kullanımının 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi anlamında “dürüst ticari kullanım” olarak yorumlanması gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi