13. Hukuk Dairesi 2016/21587 E. , 2019/10713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Türkiye ... Bankası A.Ş. ... şubesinden 27/05/2010 tarihinde konut kredisi olarak 75.000,00TL kredi aldığını, bankanın aldığı konut kredisinden "kullandırım" masrafı adı altında 2.000,00 TL kesinti yaptığını, yapılan kesintiye ilişkin harcama belgelerinin verilmediğini, alınmış bedelin müzakeresinin de yapılmadığını, ... ili ve çevre ilçelerinde yaşanan 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihli depremler sonucunda tüm bankaların kredi çeken müşterilerinin ödemelerini mücbir sebeplerden dolayı faizsiz ve farksız olarak ertelediğini, fakat davalı bankanın uyguladığı erteleme sonucunda "anapara- faiz farkı" adı altında 6.930,14 TL bedel tahsil ettiğini, kendisine sözlü olarak herhangi bir faiz-fark alınmayacağı söylenmesine rağmen alınan bu miktarın kredi sözleşmesine ve Tüketici Kanunu"na açıkça aykırı olduğunu, bu bedelin tahsili için iadeli-taahhütlü posta yoluyla 30/04/2013 tarihinde ihtarname gönderdiğini ancak bankanın buna cevap vermediğini beyan ederek; ... kredi hesap nolu konut kredisinde banka tarafından kesilen ve tahsil edilen kullandırım masrafı adı altındaki 2.000,00 TL ve anapara-faiz farkı adı altında tahsil edilen 6.930,14 TL olmak üzere toplam 8.930,14 TL"nin davalıya gönderilen ihtarname tarihinden itibaren yasal en yüksek değişken faizin eklenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 1.720,40 TL"nin ihtarname tarihi olan 02/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen (davalı aleyhine kabul karar verilen 1.720,40 TL) miktar, karar tarihi (19.12.2014) itibariyle 1.890,00 TL’yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 29,20 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.