15. Hukuk Dairesi 2018/693 E. , 2018/2218 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi tarafından nama ifaya izin verilmesi ve bu amaçla yüklenici tarafından avans ödenmesine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile, eksik işlerin tamamlatılması için davacıya izin verilmesine ve 125.000,00 TL avansın davalıdan tahsiline ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına ilişkin verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, eser sözleşmelerinde zamanaşımının başlangıç tarihinin kural olarak eserin teslimiyle başlamakta olup, davacıya ait idare binasının teslimine dair herhangi bir delil sunulamadığının ve zamanaşımının işlemeye başlamadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davada, nama ifa ve avans verilmesi istenmiştır.
Davacı iş sahibi vekili, davacı kooperatif ile davalı arasında 30.12.1991 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca yapılması gerekli 3 katlı idare binasının kaloriferli olacağı ve sığınağının bulunacağının kararlaştırılmasına rağmen, kaba inşaat halinde bırakıldığını, bu nedenle usulüne uygun olarak teslim edilmediğini, binanın 06.11.2009 tarihinden bu yana kullanıldığını, ayrıca sözleşmeye göre, yönetim binasının birçok eksiklikleri bulunduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/103 D. iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, raporda davacının
kısmen tamamladığı eksiklikler hariç, diğerlerinin giderilmesi için 125.000,00 TL"ye ihtiyaç olduğunun saptandığını, bu noksanlıkların masrafı davalı şirkete ait olmak üzere davacı veya 3. kişiler aracılığı ile ifasına izin verilmesine ve bunun için gerekli olan 125.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, sözleşmede belirtilen işlerin yıllar önce teslim edildiğini, borçları bulunmadığı ve davacı tarafından da ibra olunduğunu, raporu kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece de istem aynen kabul edilerek 10.06.2015 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında kat karşılığı eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı tarafın dayanağı BK"nın 97/1. maddesinde düzenlenen nama ifaya izin verilmesine ilişkindir. Müteahhit namına inşaatın kendisi tarafından yapılmasına izin verilmesi talebi ile birlikte, yapılacak işin giderlerini karşılayabilmek üzere, inşaatın gerçek giderleri yönünden fazlaya ilişkin hakkını mahfuz tutarak, dava tarihindeki rayiç fiyatlara göre inşaatın masrafının talep edilmesi mümkündür. Davacı, dava açmadan önce tespit yaptırmış ve ayrıca avans isteminde de bulunmuştur.
Mahkemece dava aynen kabul edilmiş ve 125.000,00 TL avansın davalıdan tahsiline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, infazda tereddüt yaratacak biçimde bilirkişi raporunun kararın eki sayılması da doğru olmamıştır. Mahkemelerin vermiş oldukları kararın hüküm kısmı infaz edileceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmadığı doğru olmamıştır. Hüküm fıkrasının çok açık olması gerekir. Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan haklarım, sıra numarası altında, birer birer, açık ve şüphe tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. (HUMK"nın 388/son ve 389 md.) Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 297/2. maddesindeki düzenleme de aynı yöndedir.
Öte yandan, sözleşme iş sahibi tarafından usulen feshedilmediğinden, tespit tarihi itibariyle imalâtların yüklenici tarafından yapıldığının kabulü ile tespitten sonraki ve yüklenici tarafından noksan bırakılan işlerin karşılaştırılması yapılarak idare binasından bulunan noksanlıklar yönünden her bir kalem ayrı ayrı belirtilmek suretiyle nama ifaya izin verilmesi, tespitten sonra iş sahibi tarafından tamamlanan işlerin ise ne miktar bedelle tamamlandığı saptanmalı ve bina göre hüküm kurulmalıdır.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, tespit tarihi olan 14.08.2012 tarihi itibariyle idare binasındaki tüm imalâtların yüklenici tarafından yapıldığının kabul edilerek, tespitten önceki istemler yönünden araştırma dışında bırakmak, delil tespiti dosyasındaki bulgular da gözetilerek, davacı tarafın tespitten sonraki bir kısım işleri tamamlayıp tamamlamadığı da saptanmak suretiyle, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, karşılaştırma yapılarak, delil tespitinde saptanan eksikliklerin neler olduğu açıklığa kavuşturularak her bir eksiklik
yönünden değerlendirme yapılıp, hüküm kısmında nama ifaya izin verilip infazda tereddüde yer olmayacak şekilde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Bu husular gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.