Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5709
Karar No: 2011/5883
Karar Tarihi: 15.11.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5709 Esas 2011/5883 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5709 E.  ,  2011/5883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin tespiti

    ... ve müşterekleri, müdahil ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar Hazine, ... ve müşterekleri aralarındaki mülkiyetin tespiti davasının kısmen kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.06.2010 gün ve 5/48 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise bir kısım davalılar vekili ile dahili davalı Hazine vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... ve müşterekleri vekili Avukat ..., Hazine vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalılar ... ve müşterekleri vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, hükmen tespit dışı bırakılan dava konusu taşınmazın vekil edenlerinin mülkiyet ve zilyetliğinde bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, vekil edenlerinin payları oranında mülkiyetin tespitine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Dahili davalı Hazine vekili, sular altında kalan taşınmaz için hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacıların tespit öncesi zilyetliğinin 20 yılı doldurmadığını, baraj suları altındaki yerin fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş sayılması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemenin HUMK.nun 409.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ilk kararı davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 6.10.2008 tarih 2008/4160 Esas 2008/4605 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Ambarcık Köyü 123 parselin 2/10’ar payının ... oğlu ..., ... oğlu ... ...,... oğlu ..., ... oğlu ..., 1/10’ar payının ise ... oğlu ... ve ... oğlu ...’e aidiyetinin kadastro komisyonunun tesbitinde olduğu gibi tesbitine karar verilmesi üzerine; hüküm, dahili davalı Hazine vekili, davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili taraflarından temyiz edilmiştir. 42640 m2 yüzölçüme sahip mülkiyetinin tespitine karar verilmesi istenen 123 parselin kadastro tutanağında, vergi kaydı ve zilyetliğe dayanılarak 13.09.1961 tarihinde ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, süresinde Malatya Tapulama Mahkemesine açılan tespite itiraz davasının devamı sırasında dava konusu parselin baraj, göl suları altında kalması üzerine 17.02.1987 gün 358-46 Esas ve Karar sayılı kararla dava konusu taşınmazın tapulama dışı bırakılmasına, ilgililerin mülkiyet tespiti için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiş, hüküm 24.02.1988 tarihinde kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleşmiştir. Davacılar görülmekte olan dava ile tespit dışı bırakılan taşınmazın mülkiyetinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Bu tür davalar TMK.nun 713/1.maddesinde yazılı tescil davalarına benzer davalardır. Bu nedenle davanın Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine yöneltilmesi, gerekirse somut olayda olduğu gibi gerçek kişilerin davalı olarak yer almalarının sağlanması gerekir. Bu husus önceki bozma ilamında da açıklanmış ancak mahkemece Hazine davaya dahil edilmekle birlikte ilgili kamu tüzel kişisi olarak Ambarcık köyü tüzel kişiliği davaya dahil edilmemiş, taraf teşkili tamamlanmamıştır. Hükmün öncelikle bu yönden bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; mahkemece mülkiyetin tesbitine karar verilen ... oğlu ... 10.07.1962, ... oğlu ... 17.04.1964, ... oğlu ... 1980, ... oğlu ... 25.01.1963, ... oğlu ... 23.07.2003 ve ... oğlu ... 15.03.2001 tarihlerinde ölmüşler, mirasçıları davada yer almışlardır. TMK.nun 28. maddesi hükmü uyarınca ölüm ile kişilik son bulmaktadır. Ölü kişi herhangi bir hakkın objesi veya subjesi olamaz. Bu husus 04.05.1978 tarih 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulanmıştır. Bu durumda, mahkemece tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra ölmüş olan kişilerle ilgili hak sahibi oldukları ve davanın kabulü gerektiği sonucuna varıldığı takdirde sağ olup olmadıkları da gözetilerek tüm mirasçılar adına miras payları oranında tescile karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir.
    Açıklanan nedenle dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca taraf teşkili yönünden BOZULMASINA, dahili davalı Hazine vekili, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilinin hükmün esasına yönelen temyiz itirazlarının bu aşamada şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacılar Yaşar ... ve müştereklerinden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan bir kısım davalılar ... ve müşterekleri ve dahili davalı Hazineye verilmesine 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve bir kısım davalılara ayrı ayrı iadelerine 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi