12. Ceza Dairesi 2021/1688 E. , 2021/7231 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; 4.951.23 TL maddi, 400.000.00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 12/08/2011’den itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas - 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren iskat veya vazife görmekten menetmeye teşebbüs suçundan 12.08.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 2 yıl 10 ay 7 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08/06/2015 tarihinde kesinleştiği, davanın tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 136.185,00 TL maddi, 1.500.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.500,00 TL maddi, 175.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, serbest meslek makbuzunda yer alan vekalet ücretinin ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi, davacının tutuklandığında Deniz Kuvvetleri Komutanlığında kıdemli albay olarak görev yaptığı ve tutukluluğu sırasında 07/01/2014 tarihinde emekli olduğu dikkate alınarak, emekli olduğu tarih ile tahliye tarihi arasında tutuklu kaldığı süreye ilişkin olarak net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplanacak kazanç kaybı tutarının maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve az manevi tazminata hükmolunması gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.951,23 TL maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
1-Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
2-Dosya içeriğine göre, tutukluluğu sırasında 07/01/2014 tarihinde emekli olan davacının emekli olduğu tarih ile tahliye tarihi arasındaki tutukluluk süresine ilişkin olarak net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılarak 4.951,23 TL gelir kaybının emeklilik tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren işletilerek fazla miktarda faize hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.