14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18741 Karar No: 2020/6289 Karar Tarihi: 15.10.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18741 Esas 2020/6289 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar tarafından verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine açılan dava sonuçlanmıştır. Davacılar, müşterek mirasçıları arasındaki anlaşmazlıktan dolayı miras yoluyla intikal eden taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki ortaklığın taksimi ya da satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, menkul mallar açısından davanın atiye bırakıldığı dikkate alınarak taşınmaz mallar yönünden davanın kabulü ile bu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Davalıların temyiz itirazları reddedilirken, davacılar vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda Miras Hukuku Kanunu'nun açılmış ve açılmamış miras payının devri hakkındaki maddeleri (TMK m. 677/1-678) detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/18741 E. , 2020/6289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 17.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar ... ve ... ortak vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların müşterek murisi ..."in 2007 yılında vefat ettiğini, varislerin müteveffadan kalan malların paylaşımı hususunda anlaşamadıklarını belirterek, miras yoluyla intikal eden taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksimini, mümkün olmaz ise satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde mirasın gerçek reddi yönünde dava açtığını ve kabul edildiğini, bu durumunun dikkate alınarak karar verilmesini talep etmiş; davalı ... ve ... vekili ise cevap dilekçesinde, ..."ın miras payının da ..."a eklemesi gerektiği ve müvekkilleri paylarının da buna göre belirlenmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece, menkul mallar açısından açılan davanın atiye bırakıldığı dikkate alınarak bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, bir kısım taşınmaz mallar yönünden davanın kabulü ile bu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ve davalı ..., ... vekili temyiz etmiştir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar ..., ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları diğer mirasçılara isterlerse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Miras payının mirasçı tarafından devri "açılmış miras payının devri (TMK m. 677/1) açılmamış miras payının devri (TMK m. 678)" şeklinde gerçekleşebilir. Açılmış miras payının devri terekenin tamamı üzerinde olabileceği gibi bir kısmı üzerinde de olabilir. Sözleşmenin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin iptali, sözleşmenin taraflarına husumet yöneltilmek suretiyle açılacak dava ile mümkündür. Somut olayda; davalılar ... ve ...’ın miras paylarını 01.06.2010 tarihinde A.B.D’nde eyalet noteri tarafından tanzim edilen sözleşme ile 40.000 USD bedel karşılığı mirasçı ...’a devrettikleri, bu devrin iptali için Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde mirastan feragat sözleşmesinin iptali talebi ile 2012/648 Esas sayılı davayı açtıkları, bu davanın 13.12.2012 tarihinde 2013/509 sayılı Karar ile reddedildiği, kararın 25.03.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, davalı ... ve ...’ın davadaki taraf ehliyetleri sona ermiştir. Mahkemece muristen intikal eden taşınmazlar yönünden terekeden yararlanacak mirasçıların tespiti ile bu mirasçılara husumet yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının 09.09.2011 tarih ve 5076 yevmiye sayılı işlemle kapatıldığı anlaşıldığından güncel tapu kayıtlarının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü’nden getirtilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.