Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/13468
Karar No: 2019/4162
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/13468 Esas 2019/4162 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı taraf, evlilik birliği içinde edinilen dokuz adet taşınmaz ve bir araç için mal rejiminin tasfiyesini ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10,000 TL alacak talebinde bulunmuştur. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vererek, 120,216.33 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak yedi adet taşınmazın kişisel mal olduğuna dair verilen karar, itiraz sonucu bozulmuş ve sadece iki taşınmazın karar tarihindeki değerleri alınarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme ise tasfiye tarihi konusunda yanlış bir hesaplama yapmıştır ve davacının alacağı düşük tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar temyiz edilmiş ve Dairece kararın yanlış olduğu kabul edilerek bozulmuştur. Kararda, mal rejimi ile ilgili bazı kanun maddeleri (TMK mad. 227/1, 228/1, 229, 230, 232, 235/1-2, 239/1) belirtilerek açıklamalar yapılmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2018/13468 E.  ,  2019/4162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar olan davalı adına kayıtlı dokuz adet taşınmaz ve bir adet araç yönünden mal rejiminin tasfiyesini ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 11.12.2013 tarihli dilekçeyle talep miktarını 147.869,57 TL"ye arttırmıştır.
    Davalı ... vekili, dava konusu mal varlığının edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, verilen ilk kararda davanın kabulü ile 147.869,57 TL alacağın 100.000 TL"lik kısmı yönünden boşanma kararının kesinleştiği tarihten, bakiye kısım için ıslah tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazı üzerine Daire"nin 2016/4533 Esas ve 2016/9059 Karar sayılı ilamıyla dava konusu edilenlerden 1836 ada 7,8 ve 9, 1839 ada 5,7 ve 9 ile 1843 ada 1 parsel olmak üzere yedi adet taşınmazın davalının edinilmiş malı olmayıp TMK"nin 220/2 maddesi hükmü gereği kişisel malı oldukları ve bu taşınmazlara ilişkin davacının artık değere katılma alacağı bulunmadığından bunlara yönelik alacak talebinin reddi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş, sair temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne 1840 ada 4 parsel, 1836 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar ve araca yönelik 120.216,33 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1836 ada 7,8,9 parsel, 1843 ada 1 parsel ve 1839 ada 5,7,9 parselde kayıtlı taşınmazlara ilişkin katılma alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad. 235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına(nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.
    Tasfiyeye konu mal elden çıkarılmışsa, mahkemece hakkaniyete uygun olarak değer tespiti yaptırılmalıdır (TMK mad. 227/2). Artık değere katılma alacak isteği söz konusu olduğunda, davalı eş TMK"nin 229. maddesinde belirtilen amaç doğrultusunda malı elden çıkarmışsa, başkasına devredilen malvarlığı mevcutmuş gibi tasfiye hesabına dahil edilir ve devir tarihindeki değeri esas alınır (TMK mad. 235/2).
    Tasfiyeye konu malvarlığında, katkı tarihinden sonra değerinde azalma olmuşsa, katkının başlangıçtaki değer esas alınır (TMK mad. 227/1). Denkleştirmede ise, aksine değer azalması olması durumunda azalmış hali ile değerlendirilir (TMK mad. 230).
    Somut olayda, tasfiyeye konu 10 parsel ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının katılma alacağı hesap edilirken 2013 yılında yapılan imar değişikliğine göre oluşan değerlerin esas alınması hatalı olmuştur. Mal rejiminin sona erdiği tarih tarafların boşanma dava tarihi 18.02.2011 olup, mal rejiminin tasfiyesinde bu tarih dikkate alınmalıdır. Mahkemece, bozmadan sonra aldırılan teknik bilirkişi tarafından tanzim edilen değer raporunda taşınmazların 2013 yılı imar değişikliği olmadan önceki durumlarına göre tespit edilen tasfiye tarihi itibariyle sürüm değerleri olan 10 parsel için (400/1341 hisse nedeniyle) 15.535,40 TL, 4 parsel için 65.852,57 TL artık değer olarak kabul edilip bu miktarlar üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde davalı aleyhine hesaplama yapılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi