20. Hukuk Dairesi 2013/3912 E. , 2013/8609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2005 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 192 ada 1, 193 ada 1, 194 ada 2 ve 5, 202 ada 1, 203 ada 58, 63, 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde davacı tarafından 28/09/2001 günü açılmış olan tescil davası, yargılama sırasında kadastro tesbiti başlaması ve çekişmeli taşınmazlara tutanak düzenlenmesi nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 192 ada 1, 193 ada 1, 194 ada 2 ve 5, 202 ada 1 sayılı parselin ... mirasçıları adına; 203 ada 58 parselin ... oğlu ... adına; 203 ada 63, 71 ve 72 parsellerin dava edilmediği anlaşıldığından tutanaklarının kesinleştirilmek üzere tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1951 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 23.10.1995 ve 23.04.1996 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırı dışında kaldığı, ... mirasçıları arasında paylaşılmadığı, 58 parselin ise, ... miras bırakanı ... tarafından satın alındığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; dava başlangıçta tescil davası olarak açıldığına göre, taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilebilmesi için orman sınırı dışında kalmaları tek başına yeterli olmayıp, aynı zamanda kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının da davacılar yararına gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan ayrı; taşınmazlara kadastro tesbit tutanağı düzenlenmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilerek, dosya kadastro mahkemesine aktarıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun öngördüğü ilânlar yaptırıldığı halde, taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının asılları dosyaya getirtilmeden karar verilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve tescil davasının açıldığı günden 15 - 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan kayıtlar ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tescil davasının açıldığı günden 15 - 20 yıl önce çekilmiş steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliği, imar ve ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmeli,
Taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak, ayrıca; taşınmazı değişik yönlerden gösteren renkli fotoğrafları çekilerek dosyaya konulmalı, dava konusu olmadığı saptanan 63, 71 ve 72 parseller dışında kalan taşınmazlara ait kadastro tesbit tutanaklarının aslı dosyaya getirtilmeli, taşınmazların sınırından yol geçtiği halde kamulaştırma paftası uygulanmamışsa da; davalı ... kamulaştırma sınırı dışında kaldığını kabul ettiğine göre, idare aleyhine açılan dava hakkında da olumlu - olumsuz bir karar verilmeli, tutanakların malik hanesinin açık olduğu gözönünde bulundurularak, 3402 sayılı Kanunun 30/2 . maddesi gereğince re"sen de toplanabilecek deliler doğrultusunda ve kadastro mahkemesinin doğru sicil oluşturma görevi gereğince, taşınmazın kim ya da kimler adına tesciline karar verileceği belirlenmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 01/10/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.